Adet kanı nereden gelir?

Kızlarda ergenlik döneminin başlamasıyla birlikte adet (regl) kanı, rahim içinde meydana gelen dokular kan vasıtasıyla vücuttan dışarı atılır. Adet döngüsü her ay yenilenir ve rahim içinden belli bir miktar kan dışarı atılır. Tıbbi literatürde endometrium olarak geçen rahim iç tabakasında, regl kanı her adet döngüsü sonucunda oluşmaktadır. Adet kanı vücuttaki herhangi bir organdan değil doğrudan rahimden gelmektedir. Yumurtlama döngüsü tamamlandığında olgunlaşan yumurta herhangi bir döllenme olmaması sonucunda kan vasıtasıyla rahimden gelmektedir.

Adet döngüsü başlarken rahmin iç tabakası kalınlaşmaktadır. Bu durumun oluşmasında en büyük etken östrojen hormonudur.

Adet döngüsü ergenlik süresiyle birlikte başlamakla beraber menopoz dönemine kadar devam eder. Her ay kadınların çoğunda düzenli olarak gerçekleşen adet döngüsü sağlıklı olmanın belirtilerinden biridir. Düzenli adet kanının görülmesi, vücudun regl döngüsü tarafından her ay doğurganlık için uygun şartlara getiriyor olması anlamına gelmektedir.

Genel olarak 400 bin civarı yumurtalıkla doğan kadınlar ergenlik dönemlerinde her ay yumurtalıklarından bulunan bir yumurtanın olgunlaşması sebebiyle atmaya başlarlar. Adet döngüsünün düzenli bir şekilde devam etmesi kadının sağlıklı olduğunu gösteriyorken, düzensiz adet döngüsünün sebepleri mutlaka araştırılmalı ve gerektiği takdirde bir uzmana danışılmalıdır.

Ergenlik süresince adet kanaması ilk ne zaman görülür?
Menarş, kız çocuklarının ilk adet görmesiyle birlikte üreme çağına girişlerini tanımlar. Adet döngüsünün birden fazla belirtisi vardır. Bunlar arasında en bilindik olanlar, tüylenmenin ve akıntıların başlamasıdır. Adet döngüsü herkes için farklı zamanda başlayabilmekle birlikte genellikle 9 ile 14 yaşları arasında başlar. Primer amenore ise 16 yaşına gelen kız çocuklarının henüz adet döngüsünün başlamadığı anlamına gelmektedir.

Adet döngüsünün belirtilen yaşlarda görülmemesi durumunda mutlaka bir uzmana danışılmalı ve şayet bir problem var ise erken teşhis sayesinde yaşanabilecek önemli sorunlar önlenmelidir.

Adet dönemi sancılarını önlemek mümkün mü?
Adet döneminde görülen tıbbi adı ismenore olan adet sancısı neredeyse tüm kadınlarda görülür. Adet döneminde migreni olan kadınlarda baş ağrısının şiddeti artabilir. Fakat adet döneminde her sancı ve ağrı için ağrı kesici almak doğru değildir. Adet sancılarını azaltmak için papatya çayı, melisa çayı, yeşil çay gibi bitkiler demlenerek içilebilir. Maydonoz, ıhlamur gibi ödem atmayı sağlayan bitkiler de bu dönemde faydalı olacaktır. Ayrıca spor yapmak da adet sancılarını azaltmak için faydalıdır. Doğum kontrol hapları da adet sancısını önleyebilir fakat doktorunuza danışmadan kullanmamanız tavsiye edilmektedir. Adet sancısı gündelik yaşantınızı etkileyecek kadar büyük ölçüde bir sancı haline geldiği takdirde muhakkak bir uzmana danışmalısınız. Adet sancılarının kesinlikle önlenemediği durumlarda ağrı kesici kullanmak yerine uzman doktor tavsiyeleri dinlenilmelidir. Adet sancısı gündelik yaşantınızı etkilemeyecek boyutta olduğu takdirde normal olarak gözükse de nadir olsa da bir hastalığın belirtisi olabilme ihtimali vardır.

Adet kanının kirli olduğu doğru mu?
Adet kanının kirli olduğuna dair bilinenler kesinlikle doğruluk payı barındırmamaktadır. Adet döngüsünün düzenli olmasını rahmin içyapısının temiz olduğunu ve hamilelik için uygunluk durumunda bir sorun olmadığını göstermektedir. Rahim, kadın vücudunda oldukça önemli bir yere sahiptir ve adet kanının kirli olması gibi bir durum söz konusu değildir. Her adet döngüsünün bitişi rahmin gebeliğe hazırlandığını ve kişilerin tercihleri doğrultusunda istedikleri takdirde hamilelik için herhangi bir sorun olmadığını göstermektedir. Bu nedenle eğer adet kanı steril bir ortamda olmasaydı, hamilelik durumu söz konusu olamazdı. Bir bebeğin doğumdan önce yaşayabileceği kadar steril olan bir ortamda kirli kan olması mümkün değildir. Bu nedenle adet kanının kirli olduğu gibi yanlış bilgilere inanılmamalı ve yaygın olan bilgiler mutlaka araştırılmalıdır.

Adet döngüsünün düzenli olarak görülmemesinin sebepleri nelerdir?
Genellikle 28 günde bir gerçekleşen adet döngüsü her kadında aynı süre sonucunda görülmez ve hatta bu süreç aylarca sürebilir. Adet döngüsünde herhangi bir düzensizlik söz konusu ise muhakkak bir uzmana danışılmalıdır. Bu, durumun çok ciddi olduğunu kesinlikle göstermeyebilir fakat adet döngüsünün düzensiz olmasının birden fazla nedeni olabilir. Mevsim değişikliği, ani duygu değişimi, aşırı üzüntü gibi psikolojik durumlar da adet döngüsünün düzenli olarak görülmemesinin sebeplerindendir. Adet düzensizliğinde en büyük etkenler genel olarak hormonların etkisiyle oluşmaktadır. Bu sebeple adet düzensizliği üzerine yapılması gereken şeylerden ilki hormonlar açısından herhangi bir sorun olup olmadığını öğrenmektir.

Adet gecikmesini önlemek için neler yapabilirim?
Adet gecikmesinin başlıca sebepleri arasında yetersiz beslenme, aşırı derecede kilo kaybı veya kilo alımı, çok yoğun derecede spor yapmak, çölyak benzeri hastalıklar bulunur. Polikistik over sendromu ise en sık görünen sorunlardan biridir. Özellikle polikistik over sendromunun görülmesinden şüpheleniliyorsa mutlaka bir uzmana danışıp bu durum hakkında bilgi alınmalı ve gerekli tedaviye başlanılmalıdır. Bu durumda en önemli etken erken teşhise önem verilmesi ve sorunun nerede kaynaklandığı ile ilgili bir an önce bilgi edinilmesidir.
Adet döngüsünde önemli olan faktörlerden biri de doğru beslenmedir. Doğru beslenme ile vücuda gerekli olan besin gerekli miktarda verilmediği takdirde adet gecikmesi kaçınılmaz olacaktır. Adet gecikmesini önlemek için vücuda muhakkak gerekli besinler verilmeli ve vücut vitaminden mahrum bırakılmamalıdır. Bu sebeple yanlış diyet ve perhizler de adet gecikmesinin nedenleri arasında yer almaktadır.

Adet döngüsünün gerçekleşmemesinin sebepleri nelerdir?
Adet döngüsünün gerçekleşmemesinin en temel sebebi hamileliktir fakat bunun yanısıra birçok farklı neden de vardır. Adet döngüsü polikistik over sendromu, aşırı kilo alıp verme, yetersiz beslenme gibi nedenler de döngünün bozulmasında etkilidir. Adet döngüsünü etkileyen en önemli faktörlerden biri de gündelik yaşamda aşırı baskı sebebiyle oluşan strestir. Yoğun gündelik yaşantı ve stres gibi faktörlerin de adet düzensizliğine yol açtığı bilinmektedir. Eğer adet düzeni 21 günden az 35 günden fazla olan aylık bir döngüde devam ediyorsa adet düzensizliği ciddiye alınabilir. Doğum kontrolü yöntemlerinin kullanılması da ayrıca adet düzenini ve yoğunluğunu etkilemektedir. Adet yoğunluğu aydan aya farklılık gösterebilir fakat bu kesinlikle bir problem olduğu anlamına gelmemektedir.

Genellikle adet düzeni yaklaşık olarak 28 gün sürer. Herhangi bir hamilelik söz konusu olmadığı ve bir sağlık sorunundan kaynaklanmadığı takdirde her ay düzenli olarak görülen adet döngüsünün düzenli olması kadınlar için sağlıklı olmanın belirtilerindendir. Normal bir adet düzeninde kanamanın ilk günü (foliküler faz), yumurtlama ve adetin son günü (luteal faz) görülür. Adet döngüsü kişiden kişiye muhakkak farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkların söz konusu olması her zaman için ciddi bir problem olduğu anlamına gelmez. Yine de kendi vücudunuzda olağandışı bir durum hissediyor olmanız durumunda sebebini en yakın zamanda öğrenmeniz tavsiye edilir.

Adet süresi ve miktarı kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Adet süresi 2 günden 7 güne kadar değişiklik gösterebilir. 1 gün sürmediği sürece adet süresinde bir anormal durum olduğu söylenemez. Yine de adet süresi sürekli olarak farklılık gösteriyorsa ve gereğinden fazla, az olduğunu düşünüyorsanız mutlaka bir uzmana danışmalısınız.

Hamilelik.com.tr