Bebeğin Doğum Kanalına Girmesi

Anne adayı 40. Haftadan sonra karnının daha da aşağıya indiğini hisseder ve bu durum dışarıdan bakıldığında başkaları tarafından da anlaşılmaktadır.

Suyun gelmesi ne demek?
Bazen hamileliğin 40. Haftasından sonra “suyun gelmesi” olarak ifade edilen durum, bebeğin anne karnında iken içinde yüzdüğü sıvının zarın yırtılması ile birlikte dışarı akmasıdır. Bu sıvı kimi zaman az ve yavaş yavaş gelebilir, kimi zamanda tek seferde yoğun ve hızla gelebilir. Bu da doğumun başladığını gösteren bir işarettir. Derhal hastaneye gidilmelidir.

Hiç su gelmeden de çatı ve kasıklarda ağrı ile basıncın hissedilmesi doğum sancısının başladığını habercisidir. Önceleri ara ara olan sancılı seanslar süre ilerledikçe daha sık ve daha şiddetli bir hal almaktadır. Bu durum da zaman kaybetmeden hastaneye gidilmesi gereken bir durumdur.

Hamile kadın özellikle doğuma yakın niye sık tuvalet ihtiyacı hisseder?
Doğum kanalına giren bebek, annenin karnının üst tarafındaki baskıyı azaltarak annenin daha rahat nefes almasını sağlar. Fakat doğum kanalına giren bebek, idrar kesesine basınç yapacağından, anne adayı daha sık tuvalete gitme ihtiyacı duyar.

Anne adayı ile doktor ilişkisi neden önemlidir?
Dokuz ay gibi uzun ve yorucu, uykusuz, endişeli bir dönemi geçiren anne adayı bu son haftada daha kritik günler geçirmektedir. Anne adayının yapması gerekenler ise; sabırlı olmak, kendini ve vücudunu dinlemek ve endişelerini törpülemektir. Hamilelik döneminde ve özellikle de doğumun yaklaştığı son günlerde anne adayı ile doktorun iletişiminin güzel olması, anne adayının doktorunu sevmesi ve en önemlisi güvenmesi gerekmektedir. Annenin doktoruna olan güveni daha sakin bir doğum süreci geçireceğinin göstergesidir. Aksi takdirde doğum gergin ve zor geçecek anlamı taşımaktadır.

Doğumu çok yaklaşan anne adayı bebeği ile olan hem duygusal, hem de dokunsal iletişimini hem de bünyesinde hissettiği değişiklikleri doktoru ile paylaşmalıdır.

Daula nedir?
Bizim ülkemizde pek bilinmeyen ve yeni yeni tanışılan bir kavramdır. Daula, kelime anlamı olarak “doğum yardımcısı” demektir. Yani doğum öncesinde ve doğum anında anneye güç ve destek verir. Hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak anneyi doğuma hazırlar. Doğumda da sürekli yanında bulunur. Doğum yardımcısı “daula” doğum süresince bebeğin dünyaya geliş aşamasına müdahale etmez doğumu yaptırmak doğum doktorunun görevidir ve doğum doktorlarının kendi ekipleri bulunmaktadır. Doğum yardımcılığı görevi sadece anneyi rahatlatmaya ve doğumun daha sorunsuz gerçekleşebilmesi için destek niteliği taşımaktadır. Doğum yardımcısı anne adayına doğum öncesinde ve sonrasında ne yapması, ya da ne yapmaması gerektiği konularında taktik verir. Örneğin normal bir doğumda ıkınma egzersizi, nefes alıp verme egzersizi, bebeğini kucağına alacağı anı hayal ederek onun için yapması gerekenleri benimsetip, anneyi buna inandırmaktır.

Doğum Çeşitleri Nelerdir?
Doğum doğal bir hadisedir. Ancak, anneden ya da bebekten kaynaklı bazı gelişmeler doğum olayının farklı yöntemlerle yapılmasını gerektirebilmektedir. Normal doğum, belli sürede standart gelişmelerle doğal olarak sancılanıp ıkınma yolu ile gerçekleşen bir olaydır. Sezeryan, ameliyatla yani tıbbi müdahale ile karından bebeği alma işlemdir. Vakum, normal doğum anında bebeğin beklenilen süre içinde doğmaması durumunda doğumu hızlandırmak için dıştan vakumlayarak bebeği çekme işlemidir.

Hangi durumlarda Sezaryen Gereklidir?

Normal yani doğal doğum her zaman tavsiye edilendir. Ancak kimi zaman isteğe bağlı olarak yapılsa da çoğu zaman zorunlu durumlardan dolayı sezaryen gerekmektedir.

• Doğum sırasında bebeğe geçme riski olan bazı rahatsızlıklar,
• Doğum sırasında bebeğin zarar görebileceği durumlar,
• İkiz, üçüz gibi çoğul bebeklerde,
• Doğum kanallarındaki tıkanıklık,
• Annenin kalp, beyin, fıtık ve ortopedik rahatsızlıkları,
• Diyabet,
• İri bebek,
• Doğum ilerlemesinin durması,
• Çatı darlığı,
• Önceki doğumun sezaryen olması,
• Bebeğin kalp ritimlerindeki bozukluk,
• Bebeğin oksijensiz kalma riski,
• Kordon sarkması,
• Yan duruş,
• Ters duruş,
• Rahim yırtılması ve kanamalardır.

Son hafta belirtileri, doğumun başladığı işaretleri ile anne adayının bünyesindeki farklılıklar her anne adayında aynı olmayabilir. Kimi anne bebeğinin karnının içinde çok belirgin şekilde dönmesini bile zor hissedebilirken, kimi anne bebeğin kalp atışlarını bile hissedebilmektedir.

Jinekolog uzmanının çatının ne kadar açıldığını takip etmesi, seruma katılan ilaçlar yardımı ile annenin doğuma hazır hale getirilmesi gibi işleyişler, bazı anne adaylarında farklı gelişmektedir. Örneğin, hiç fark etmeden ve hafif bir sancı ile kendiliğinden gelerek doğan bebeklere de tanık olunmaktadır. Bu tip doğumlar ilk kez doğum yapan annelerde görünmez aksine çok doğum yapmış olan annelerde sık rastlanan bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Mecbur kalınmadıkça normal doğum dışında sezaryen ile doğum yapmak düşünülmemelidir.

Hamilelik.com.tr