Hamilelikte Ve Emzirme Döneminde Oruç Tutmak

Hamilelik dönemi ile emzirme sürecinde anne adayı, bol sıvı içeren ve mineral açısından zengin gıdaları tüketmelidir.

Hem anne karnında plasenta aracılığı ile hem de doğduktan sonra anne sütü aracılığı ile beslenen bebek, gelişimini olumlu etkileyecek gıdalarla beslenmelidir. Ayrıca, bu gıdaları ana ve ara öğünlere dağıtarak ve sistemli bir biçimde, üstelik bol su da tüketerek almasında yarar vardır. Oruç ise; imsak ile iftar arasında uzun bir süre aç kalmayı gerektirir.

Hamilelikte Ve Emzirme Döneminde Oruç Tutmak

Oruç tutmak dinimize göre her ergin kişinin yapması gereken bir İslami şarttır. İmsak ile niyet edilip, akşam ezanına kadar hiçbir şey yemeden iftar ile orucun açıldığı bu süreç hem hamile olan anne adayları, hem de emziren anneler için kaygı verici bir durum demektir. Çünkü bir taraftan İslam’ın emrini yerine getirmek isteyen bir anne adayı, diğer yandan bebeğinin tıbben sağlıklı gelişimi için düzenli beslenmesi gereken anne tedirgin ve kararsız kalmaktadır.
Aslında son derece hassas olunan dini konular, özellikle İslamiyet’in engin hoşgörüsü ile taçlandırılırken bu ve benzeri konular çoğu zaman tartışma konusu bile yapılmamıştır. İslam dini hoşgörülü bir din olup insana ve insanlığa değer vermektedir. Bazı tutucu kesim şartlar ne olursa olsun hamilelikte oruç tutulmalıdır diye düşünürken çoğunluk, anne adayının özel durumundan dolayı oruç tutmaması gerektiğini hatta oruç tutması durumunda bebeğe zarar verileceğini iddia etmektedirler.

Doktorlar, son derece doğru ilerleyen bir hamilelikte bile oruç tutulması durumunda önemli sorunlar yaşanabileceğini iddia etmektedir. Anne adayında ciddi tansiyon problemlerinin yanında bebekte; susuz kalma, gelişme geriliği, düşük ve erken doğum gibi riskleri beraberinde getirdiği gözlemlenmiştir.

Oruç tutmak İslam’ın şartı olmanın yanında, insan bünyesi, zihni ile nefsini terbiye eden önemli ve sağlıklı bir ibadettir. Ancak bu ibadet sağlık sorunu olmayan Müslümanlar için geçerlidir. Hamilelik dönemi ise anne rahminde oluşan mucizevi bir canlı bebeğin gelişip büyümesi aşamasında ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak gerektirdiğinden doktorlar bu süreçte hatta bebek doğduktan sonra emzirme döneminde de hamile ve lohusaların oruç tutmalarını tavsiye etmemektedirler.

Hamilelikte Oruç Tutmanın Anne Adayına Vereceği Zararlar;

  • Kan şekeri düşer (açlık hissi, titreme, terleme, sinirlilik, gerginlik, aşırı hassasiyet, solgunluk, hızlı nabız ve çarpıntı, bulanık görme ve dudaklarda uyuşma)
  • Bulantı ve kusma görülür,
  • Mide yanması ve ekşime yaşanır
  • Kabızlık başlar (Bu durum mesaneye baskı yaparak anne adayına sancı verir, hemoroidleri tetikler.)
  • Anne adayının bünyesinin susuz kalması ile (dehidrate) erken doğum riski gündeme gelebilir.
  • Uyku düzeni bozukluğu meydana gelir.
  • Tansiyonda inişli çıkışlı dengesizlikler görülerek açlık ve tokluk arasında tansiyon gelgitleri yaşanır.
  • Oruç tutma nedeni ile bol ve sık su tüketemeyen anne adayı; idrar yolu enfeksiyonları ile karşılaşabilir.
  • Cilt kuruluğu yapar,
  • Vücuttaki şişlikler artar yani ödem oluşur. Ödemi bol su içmekle atmak mümkün olmaktadır ve oruç olan anne adayı bol ve sık su içemeyeceğimden bu konu da önemlidir.

Hamilelikte Oruç Tutmanın Bebeğe Verdiği Zararlar;

  • Bebekte gelişme geriliği görülebilir,
  • Kanama ve düşme tehlikesi baş gösterebilir,
  • Erken doğum ve beraberinde bazı travmalar görülebilir,

Bu ve benzeri rahatsızlıklar mutlaka görülecektir ve oruç tutulması halinde bunları yaşamak kaçınılmazdır denemez. Ancak yüksek risk söz konusu olduğu bilinmeli ve hamile olduğu halde oruç tutmak isteyen anne adayları mutlaka doktoruna danışmalıdır.

Din konuları hassas konulardır, kişiler üzerinde dayatmalar yapılmamalıdır. Ancak doktorlar olası sakıncaları ve karşılaşılması muhtemel risklerin anne adayı ile baba adayına anlatması gerekmektedir. Hala kararlılıkla oruç tutma konusunda ısrarlı davranılırsa da, doktorlar riskleri en aza indirmek amacı ile bazı tavsiyelerde bulunularak ek vitamin ve mineraller alınması gerektiğini, bol su tüketmek ve istirahat ederek bu süreci geçirmesi gerektiği gibi bazı küçük tüyolar ile bu dönemi daha kolay yaşamasını sağlamayacak öneriler sunabilmektedir.

Lohusalık Döneminde Oruç Tutulabilir mi?
Doğumdan sonraki 6 haftalık süreç lohusalık dönemi olarak adlandırılır. Yani 40 gün kadar bir süre zarfında yeni doğum yapmış olan anne; doğum sonrası bünyesinin toparlanması, fiziksel ve psikolojik olarak kendisini anne olarak hazırlaması gereken hassas bir dönem yaşamaktadır. Ayrıca bebek emdiği sürece sütü artacağından, anne iyi beslenmeli ve bebeğini de iyi ve sağlıklı beslemelidir. Hamilelik döneminde plasenta aracılığı ile beslenen bebek yine annesine bağımlı olarak yaşamak ve beslenmek durumundadır. Doğduktan sonra da annesinin sütü ile beslenmek zorunda olan bebeğin annenin sütü geldiği halde mamaya geçirilmesi tavsiye edilmemektedir. Anne şayet oruç tutar ise sütünün miktarı ve kalitesi düşeceğinden oruç tutması da bu nedenle önerilmemektedir.

Ancak oruç tutma konusunda ısrarlı olan lohusalık dönemindeki annelerin doktorlarına danışmaları gerekmektedir. Doktorlar gerekli açıklamaları ve riskli durumları anlatarak, gerek görüldüğünde de bazı takviyelerle sahurda ve iftardan sonra alınacak olan vitamin ve minerallerle destek vererek annenin bu süreci daha donanımlı geçirmesine yardımcı olmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

#hamileykenben

Hamilelik fotoğraflarınızı İnstagram'da #hamileykenben hashtag’i ile paylaşın, anasayfamızda size ve bebeğinize yer verelim :) Fotoğraflarınız editör onayından sonra sitemizde yer almaktadır.

MAİL ABONELİĞİ
Bu site, sağlık hizmeti vermemektedir, sitedeki bilgiler tıbbi bir öneri yerine geçmez ve sadece bilgi amaçlıdır. Hastalıkların tanı ve tedavileri yalnızca uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilebilir.