Kist Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Kistler, yaşam düzenini bozan iyi veya kötü huylu yapılardır

Kistler, yaygınlaşma ihtimali olan kötü huylu yahut sadece belirli bir hacme kadar büyüyen iyi huylu yapılar olarak tanımlanabilmektedir. Kadınlarda sürekli görülme ihtimali olan, ileri dönemlerde doğurganlığı doğrudan etkileyen bu yapılar, düzenli jinekolojik muayene periyotları içerisinde erken tespit edilerek yok edilebilmektedir. Kistlerin en belirgin özelliği olan hafif ağrı, karın egzersizlerinde batma gibi belirtiler görüldüğü anda bir jinekoloji doktoru ile görüşülmesi gerekmektedir.

Kist Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Kistler insan hayatı boyunca oldukça sık rastlanılan oluşumlardır. İnsan vücudunun hemen her yerinde görülme ihtimali olan kistler, genelde iyi huyludurlar. Normal yaşam standartlarında sağlıklı bir insanda görülen kistler dahi ileride sorun yaşatabileceğinden alınması gerekebilmektedir. Bundan dolayı aşağıda belirteceğimiz kist belirtilerinden birisi dahi görülse doktora başvurulmalı, detaylı muayene olunmalıdır. Kistler, genel olarak büyüme göstermelerine rağmen etrafındaki dokuya zarar vermediklerinden iyi huylu olarak adlandırılmaktadır. İlaç tedavisiyle yok edilen kistler olsa da ameliyatla müdahale gerektiren kist çeşitleri de mevcuttur. Sık olarak göz kapağı, böbrek, yumurtalıklar ve karaciğerlerde görülürler.

Kist Nedenleri ve Çeşitleri Nelerdir?

Genelde kemik, deri, meme, böbrek, karaciğer ve yumurtalıklarda görülen kistler, bir bölümlü oluşabilecekleri gibi birden fazla bölümden veya birkaç kistin birleşmesiyle de vücutta görülebilmektedir. Birden fazla kistin birleşmesi ile daha da büyüyen kistlere polikist denir.

Dermoid Kistler
Gebelik başlangıcında embriyodan beden oluşması sırasında 3 ana hücre tabakası mevcuttur. Bu tabakaların ihtiyaç duydukları besin, enzim ve mineralleri almasından sonra sırasıyla hücre, doku ve organlar oluşmaktadır. 3 ana tabakanın tamamına germ hücre adı verilmektedir. Germ hücreleri, erkeklerde testislerde kadınlarda da genelde yumurtada bulunmaktadır. İnsanların genel özelliklerinin oluşmasının yanı sıra sperm ve yumurta hücrelerinin oluşmasında da etkili olan germ hücreleri, yapı olarak ektoderm tabakasına yatkınlıklarından dolayı en çok deri altlarında ve deri ek noktalarında görülmektedir. Deriye yakınlıklarına göre tanısı da kolaylaşan dermoid kistler, deriden uzak noktada bulunduklarında sadece ultrasonografi ile tespit edilmektedirler. Dermoid kistler, genelde iyi huylu olup sadece bulundukları noktada daha fazla büyürler ancak diğer organ ve dokulara zarar vermezler. En büyük komplikasyonları, yumurta içerisinde bulundukları dönemde yumurta hücresinin kendi etrafında dönmesine ve ağırlıklarından dolayı yumurtaların zarar görmesine neden olarak gebeliği engellemeleridir.

Dermoid kist tedavisi
Dermoid kistler, tespit edildiği anda laparoskopi veya açık ameliyat tekniği ile çıkarılmalıdırlar. Her yaştan insanda görülmesine karşın daha çok üreme çağındaki kadınlarda karşımıza çıkan dermoid kistlere uygulanan operasyonda yumurtalara nazik davranılmalı, çıkarma işleminden sonra karın içi boşluk dikkatli bir şekilde temizlenmelidir. Karın içinde kist kalıntılarının kalması, kistin tekerrür etmesine neden olmaktadır.

Yumurtalık Kistleri
İsminden duyulan tedirginliği bir kenara bırakarak belirtmek isteriz ki, yumurtalık kistleri hemen her kadının ömründe en az bir kere karşılaştığı durumlardan birisidir. Yumurtalık kistleri başlangıç aşamasında belirti anlamında oldukça yetersiz rahatsızlıklar olmasından dolayı çoğu kadın bu durumun farkında bile olmadan vücudun bağışıklık sistemi tarafından sorunun giderilmesi ile günlük yaşantısına devam etmektedir. Genel anlamda sorun teşkil edebilecek bir yapıya sahip yumurtalık kistleri, bazen iki yumurtalıkta bazen de tek yumurtada karşılaşılabilen sorunlardır. Yumurtalık kistlerinin tanısında düzenli gerçekleşen jinekolojik muayenelerin payının oldukça fazla olması, kadınların jinekolojik muayeneye ne kadar özen göstermeleri gerektiğinin bir belirtisidir.

Yumurtalık Kisti Belirtileri Nelerdir?
Yumurtalık kistlerinin en yaygın belirtisi, karın bölgesinde şişlik ve hafif şiddetli karın ağrılarıdır. Genelde karnın içeri çekilmesi, oturmak ve egzersiz aktivitelerinde mekik gibi hareketlerle belirginleşen ağrılarla da yumurtalık kisti tanısı konulmaktadır. Kistin yırtılması gibi durumlarda bulantı, ağrı, kusma gibi şikayetler görülmektedir. Yumurtalık kisti başlangıç belirtileri görülen hastalarda yapılan jinekolojik muayenelerde ultrason ile kistin tespiti mümkündür. Kistin ileri boyutta olduğu durumlarda ise tomografi, kanda tümör tespiti gibi test ve uygulamalarla kistin seviyesi belirlenerek gerekli görüldüğü durumlarda operasyon ile kist alınabilmektedir.

Yumurtalık Kisti Tedavisi
Yumurtalık kistleri, yukarıda da belirttiğimiz gibi hemen her kadında en az bir kez görülen durumlardır. Kadınların çoğunda vücudun kisti yok etmesinden dolayı belirtileri dahi görülmeden sağlıklı bir şekilde yaşamaya devam edilmesi kist belirtilerine yeteri kadar özen gösterilmemesinden dolayı kistin büyümesi gibi bir riski beraberinde getirmektedir. Kistin kaybolmadığı durumlarda hastanın hastalık özgeçmişi, kanda tümör belirteçleri, yaş ve şikayet gibi faktörlerin tamamı incelenerek tedavi şekline karar verilmektedir. Yumurtalık kistleri, ilaç tedavisi yahut operasyon gerektiren yapılardır.

Çikolata Kisti
Anne rahminde adet dönemlerinde olası gebeliğin gerçekleşmesi durumunda embriyonun yerleşeceği kadar boşluklar oluşur. Birleşme esnasında döllenen yumurtanın yerleşebilmesi için rahim içinde uygun ortam hazırlanmaya başlamaktadır. Rahimde döllenmeden önce kalınlaşan iç tabaka adet kanı benzeri bir kanama ile dışarı atılır. Rahim içinde döllenme sonrası ortamı hazırlayan endometrium hücreleri rahimde olması gerekenden başka bir yerde kalırsa burada çikolata kisti adı verilen kistleri oluştururlar. Burada kalan endometrium hücreleri her adet döneminde döllenmeye hazırlık için kalınlaşarak kistin büyümesine neden olmaktadırlar. Anne rahminde yer tutan endometrium hücreleri zaman içinde iltihap gibi reaksiyonları ortaya çıkararak içi erimiş bir çikolataya benzer bu kistleri oluşturmaktadır. Çikolata kistleri pelvik ağrılar, cinsel birleşme esnasında sancılanma ve adet döneminin daha çok kanamalı ve ağır geçmesi gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu ağrılar kistin evrelerine göre ağrı kesici ilaçlar tarafından dahi etkisi giderilmeyecek kadar artmaktadır.

Çikolata kistleri, adet düzensizliği, gebeliğin oluşmaması gibi durumlarda birincil sebep olabilir.

Çikolata kistlerinin evreleri
Çikolata kistleri, boyut, miktar, yerleşim ve bulundukları bölgedeki derinliklerine göre farklı evrelere ayrılmaktadır.
1.Evre (Minimal Endometriosis): Hastalığın başlangıç aşaması olarak belirtilen bu evrede kistler, ultrason kontrollerinde dahi kolay fark edilemeyecek kadar küçüktür.
2.Evre (Hafif Endometriosis): Cinsel ilişki ya da adet dönemlerinde ağrılarına artması ile kistten şüphe duyulabileceği bu evrede kistin yok edilmesi yakma işlemi ile gerçekleşebilir. Bu evredeki kistler, ağrıların yanı sıra jinekolojik muayenelerde de tespit edilebilmektedir.
3.Evre (Orta Endometriosis): Bu evreye kadar yok edilmeyen kistlerin vücuttan alınması için cerrahi müdahale gerekebilir. Kist, bu evrede ortalama 3-4 cm civarında bir boyuta ulaşmış, cinsel ilişki ve adet dönemlerinde oldukça fazla ağrıya sebep olmaya başlamıştır.
4.Evre: (Şiddetli Endometriosis): Bu evrede kistler, derinde olmaması halinde elle dahi fark edilebilmektedir. Bu evre, çikolata kistlerinin en tehlikeli ve son evresidir. Kadınlar, cinsel ilişki veya adet dönemi gibi etkenler olmasa da ani hareketlerde dahi kistin ağrısını yaşayabilmektedir.

Çikolata Kistinin Belirtileri
Çikolata kisti, adet kanamasında artış ve yanma, adet dönemlerinde kısalma, kanama olan dönemlerde idrarda yanma, kanamaların olduğu zamanlarda aşırı ağrı, bağırsak hareketlerinde artış ve cinsel ilişkide ağrı duyulması gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Belirtiler, evrelere göre farklılık göstermekle birlikte düzenli jinekolojik muayenelerde kistin ikinci evreden sonra fark edilmesi ve tedavi edilmesi mümkün olur.

Çikolata kisti tedavi edilmezse;
Çikolata kistleri tedavi edilmemesi durumunda embriyonun rahim duvarına tutulmasını ve gebelik oluşmasını engelleyebilir. Bununla birlikte yumurtaların fonksiyonlarını yerine getirmesini de engelleme ihtimali olan çikolata kistleri, yumurtalık içerisinden tamamen temizlenmediği sürece kistin tekrar etme ihtimali yüksektir.

Kadınlara Özgü Olmayan Kistler
Sadece kadınlarda görülme ihtimali olan kistlerden yukarıda bahsettik. Şimdi sadece kadınlara özgü olmayan kistlerle ilgili bilgiler aktaracağız.

Tıkalı salgı bezleri kaynaklı kistler
Salgı bezlerinde boşaltım kanallarının tıkanması gibi durumlar görülmektedir. Bu durumlarda sıvı akışı sağlanmasına rağmen bezlerde görülen şişme bir süre sonra kist oluşturmaktadır. Asalak kökenli kistler olarak adlandırılan kistlerin yağ doku ile birleşmesinden sonra oluştuğu gibi bezlerde de aynı tür kistler oluşmaktadır. Çoğunlukla sağlık sorunları azaldığında yok olan bu kistler, tedavisi yapılmadığında cerrahi müdahale gerektirebilir.

Karaciğer Kistleri
Karaciğer kistleri, genelde safra yolları ve safra akımının engellenmesinden kaynaklı olarak görülen karaciğer kistleri, hastalarda kusma, sürekli ağrı ve solunum zorluğu gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Tedavi kistin ilk aşamalarında ilaçla, ilerlemiş kistlerde ise cerrahi müdahale ile gerçekleşmektedir.

Akciğer Kistleri
Akciğer kistleri, oldukça uzun yıllar belirti göstermeden genelde sağ akciğerde varlığını devam ettirebilen kistlerdir. Başlangıç döneminde bir süre öksürük, kanlı balgam ve göğüs ağrısı olarak kendini gösteren bu kistler uzun bir süre belirti göstermeden büyümesine devam eder ve ciğerde oluşturduğu baskıdan dolayı nefes almada zorluk, göğüste daralma gibi belirtilerle tekrar kendini gösterir. Tedavi cerrahi müdahale ile yapılmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

#hamileykenben

Hamilelik fotoğraflarınızı İnstagram'da #hamileykenben hashtag’i ile paylaşın, anasayfamızda size ve bebeğinize yer verelim :) Fotoğraflarınız editör onayından sonra sitemizde yer almaktadır.

MAİL ABONELİĞİ
Bu site, sağlık hizmeti vermemektedir, sitedeki bilgiler tıbbi bir öneri yerine geçmez ve sadece bilgi amaçlıdır. Hastalıkların tanı ve tedavileri yalnızca uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilebilir.