Koterizasyon: Yakma Tedavisi

Anestezi işlemi olmaksızın yaralardan kurtulmak mümkün!

Yaralı olan doku hücrelerinin yakılarak tedavi edildiği bir yöntem olan koterizasyon (yakma) tedavisi, hasta için oldukça kolay bir operasyondur. Aynı gün normal yaşantıya dönmeye imkan tanıyan koterizasyon tedavisi için anesteziye de gerek yoktur.

Koterizasyon tedavisi yaralı olan hücrelerin yakılarak (ısı enerjisi sayesinde) tedavi edildiği bir yöntemdir. Operasyon esnasında hastaya lokal ya da genel anestezi uygulanmasına gerek yoktur. Hasta, işlem sırasında herhangi bir acı hissetmez. Ancak hafif derecede bir batma hissi duyulabilir. Koterizasyon tedavisi operasyon sonrasında aynı gün normal yaşantıya dönmeye imkan tanır. İşlem sonrasında ilk iki hafta içerisinde hafif kanamalı bir akıntı görülebilir. Operasyondan sonraki ilk ay cinsel ilişkide bulunulmaması gerekmektedir. Hasta, 1,5 – 2 ay sonra kontrole giderek iyileşme süreci hakkında detaylı bilgiye sahip olur.

Koterizasyon Tedavisi Kimlere Uygulanır?

Serviks adı verilen rahim ağzında yara meydana geldiği zaman koterizasyon tedavisi yöntemiyle yakma işlemi gerçekleştirilir. Bu yöntem oldukça yaygın olarak uygulanmaktadır. Hastanın rahim ağzındaki yaranın yakılarak tedavi edilebilmesi için öncelikle pap smear testinin yapılmış olması gerekmektedir. Pap smear testi sonucu olumlu çıkarsa hastaya koterizasyon işlemi uygulanabilir. Hastanın pap smear testi sonucu negatif olarak değerlendirilirse bu durumda rahim ağzına koterizasyon tedavisi uygulanamaz.

Koterizasyon Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Yakma (koterizasyon) tedavisi için hasta jinekolojik muayenenin yapıldığı masaya yatar ve işlem burada uygulanır. Koterizasyon işlemi 5 – 6 dakika kadar kısa sürmektedir. İşlem esnasında hastaya anestezi uygulanmasına gerek duyulmaz. Rahim ağzında sinirler bulunmaması sebebiyle hasta işlem sırasında herhangi bir şey hissetmemektedir. Uygun muayene koşullarının sağlandığı muayenehanelerde ve hastanelerde koterizasyon tedavisi uygulanabilmektedir.

Koterizasyon işlmei sırasında jinekolojik muayene masasındaki hastanın rahim ağzını genişletmek için spekulum adındaki tıbbi alet takılır. Bu sayede rahim ağzının net bir şekilde görünmesi sağlanır. Daha sonra rahim ağzındaki yarayı yakmak için koter adı verilen tıbbi aletle küçük hareketlerle dokunulur. Operasyonun bitmesiyle birlikte spekulum çıkarılarak hastanın ayağa kalkması sağlanır. İşlemin bu kısmından sonra hasta normal günlük yaşamına dönebilmektedir. Gün içerisinde herhangi bir ağrı ya da acı hissi duyulmaz. Ancak işlemden sonraki ilk haftalar kanlı bir akıntı oluşabilir. Bu akıntı kimi zaman beyaz ya da pembe renkli de olabilmektedir. Koterizasyon işleminden sonraki ilk ay hastanın cinsel ilişkide bulunması yasaklanır. Operasyondan yaklaşık 2 hafta sonra hasta herhangi bir akıntı ve lekelenmeyle karşılaşmaz ve bu konudaki şikayetleri azalır. Ortalama 1 – 2 ay içinde hastanın rahim ağzının tamamen iyileşmiş olması beklenir. Bu süreden sonra operasyonun yapıldığı hastaneye kontrole gidilmesi gerekmektedir.

Koterizasyon tedavisinde kullanılan koter adı verilen tıbbi alet ameliyat sırasında gerçekleşen kanamaların durdurulması, hasarlı dokuları vücuttan uzaklaştırmak için kullanılan bir alettir. Koter aleti yalnızca jinekolojide değil, genel cerrahi, kulak burun boğaz, cildiye, beyin cerrahisi gibi dallarda da kullanılmaktadır. Yüksek frekansa sahip radyo frekans üretimi yapan elektrokoter cihazı, yüksek ısı yayarak doku hücrelerindeki sıvıların buharlaşarak yok olmasını sağlar. Böylece o bölgedeki doku hücreleri yanarak tedavi olmuş olur. Koterizasyon tedavisi genital bölgede ortaya çıkan siğillerin tedavi edilmesi için de uygulanabilen bir yöntemdir. Yüksek ısı enerjisiyle tahrip edilen siğiller dokudan uzaklaştırılır. Bu yöntem tek ya da birden fazla siğillerin tedavisi için uygulanabilmektedir. Koterizasyon işlemi sonrasında hasta nadiren ağrı kesici ilaçlara ihtiyaç duyabilir. Bu durumda doktorun onayıyla ağrı kesici alınması mümkündür. Koterizasyon tedavisi çoğunlukla rahim ağzı bölgesinde meydana gelmiş olan yaralar için kullanılmaktadır.

Koterizasyon Tedavisi Hangi Alanlara Uygulanmaktadır?

Koterizasyon tedavisi çoğunlukla rahim ağzı bölgesindeki yaraların ısı enerjisiyle yakılarak giderilmesinde uygulanan bir yöntemdir. İltihaplı yaraların giderilmesi için çoğunlukla antibiyotik tedavisi tercih edilmektedir. Ancak bazı yaralar antibiyotik tedavisiyle düzelmez. Bu durumda koterizasyon tedavisi devreye girer. Herhangi bir anestezi uygulamasına gerek kalmadan yakma yöntemiyle yara bulunan doku ortadan kaldırılır. Oldukça kısa süren koterizasyon işlemi bu yönüyle hastaya büyük avantaj sağlar. Hasta, aynı gün normal yaşamına dönebilir. Kesin bir çözüm olan koterizasyon tedavisi sonrasında hasta ayağa kalkarak yürüyebilmektedir. Yara bulunan dokunun biran önce vücuttan uzaklaştırılması sonucu bölgenin mikrop kapması ve daha kötü bir duruma gelmesi engellenmiş olur. Bir ay içinde ise o bölge tamamen iyileşerek normale döner. Poliplerin giderilmesi amacıyla da koterizasyon tedavisi uygulanabilmektedir. Polip, rahim dışında meydana gelen et parçacıkları olarak bilinirler. Çoğunlukla zararsız olan polipler, ileride herhangi bir sıkıntı yaratmamaları için vücuttan uzaklaştırılırlar. Poliplerin alınması işleminden sonra bölgeye koterizasyon tedavisiyle yüksek ısı enerjisi uygulanmaktadır. Bu işlem, bölgenin kısa sürede iyileşmesini ve herhangi bir enfeksiyon kapmamasını sağlamaktadır.

Genital bölgedeki siğiller için tercih edilen koterizasyon işlemi aynı zamanda genital bölgedeki nasır gibi deri problemlerinde de uygulanabilmektedir. Ölü derinin vücuttan uzaklaştırılması için koterizasyon işlemi uygulanır. Bu sayede hasta herhangi bir acı ya da ağrı duymadan nasırlı bölgeden kurtulabilmektedir. Koterizasyon işlemi hemen her hastanede uygulanabilen bir yöntemdir. Bunun için uygun muayene koşullarına sahip bir merkez tercih etmek doğru olacaktır. Koterizasyon işlemi, yetkisi olmayan kişi ya da merkezler tarafından uygulandığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bu nedenle işlemi uygulayacak olan hekimin tecrübeli ve merkezin yeterli donanıma sahip bir yer olduğundan emin olmak gerekir. Kısa süren ve kolay bir operasyon olsa da işin uzmanı tarafından uygulanması gerektiği unutulmamalıdır.

Koterizasyon Tedavisi Sırasında Nelere Dikkat Edilmelidir?

Operasyon sırasında hastaya herhangi bir anestezi uygulanmadığı için anesteziye bağlı gelişebilecek komplikasyonlar yoktur. Bu da işlemin avantajları arasında yer alır. Operasyondan hemen sonra hasta ayağa kalkabilir ve günlük ihtiyaçlarını görebilir. İşlem sonrasındaki 10 – 15 günlük süreçte kanlı, sulu bir akıntı görülebilir. Bu durumda hijyenik bir ped kullanılması önerilir. Hastalar, koterizasyon işleminden sonra kesinlikle tampon kullanımı yapmamalıdırlar. Bu kanlı sulu akıntı kimi zaman pembe ya da beyaz şekilde de görülebilmektedir. İşlem sonrasındaki ilk bir ay cinsel ilişkide bulunulmaması gerekir. 1 ayın sonunda mutlaka kontrole gidilmelidir. Koterizasyon işlemi sırasında hastalar genellikle acı ya da ağrı hissetmezler. Operasyon sonrasında eğer gerekli görülürse ağrı kesici alınması mümkün olmaktadır. Eğer beklenmeyen bir kanama, akıntı ya da şiddetli bir ağrı varsa vakit kaybetmeden doktoru bu durumdan haberdar etmek gerekir.

Koterizasyon uygulamasından sonra hastanın dikkat etmesi gereken birtakım faktörler mevcuttur. Kişi, bunlara dikkat ederek koterizasyon işlemi sonrasında doğabilecek risklerin azaltılmasını sağlar. Koterizasyon işlemi sonrasında dikkat edilmesi gereken maddeler aşağıda belirtilmiştir.

  • İşlem sonrasında doktorun vermiş olduğu kontrol gününe vaktinde gidilmesi gerekmektedir.
  • Genital bölgenin hijyenine ve bakımına özen gösterilmesi gerekir. Doktorun vermiş olduğu kremler kullanım talimatına uygun olarak kullanılmalıdır.
  • İlaç kullanımı konusunda doktor tavsiyesinin dışına çıkılmamalıdır.
  • Pap smear testinin rutin olarak uygulanmasına özen gösterilmelidir.
  • Beslenme düzenine dikkat edilmesi de önemli bir husustur. Ağır yiyeceklerden ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak her zaman faydalıdır.
  • Cinsel ilişki için tedaviden sonra en az 1 ay beklemeye özen gösterilmelidir.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirecek besinler tüketmek gerekmektedir.

6 yorum

  • henna B. dedi ki:

    koterizasyon gercekten tıbbın teknoloji ile büyüdügü bir ülke de yasıyoruz ve gercekten artık hemen hemen bütün hastalıklar ın tedavisi mümkün bazıları haricinde ve bakın küçük bir yara yı bile rahim de olusan yarayı yakarak tedavi ediyorlar tesekkürler sevgili doktorlar insan hayatını bu kadar düşündüğünüz içi saygılyla selamlıyorum sizleri

  • Ersoy dedi ki:

    masaj salonunda çalışan bir kız hamile kaldı ve bu süreç onun için çok zor geçti aman dikkat edin kızlar başınıza gelebilir…

  • Filiz yaman dedi ki:

    Merhaba bende de rahim yarası vardı yaktırdım. Doktor bana 15 gün Cinsel ilişkinyasak dedi. Ben kendimi iyi hissettiğim için 10 gün sonra eşimle ilişkiye girdik. Herhangi ağrı olmadı ancak sonraki günler kanamam arttı ve şimdi adetin ilk günlerindeki gibi kan geliyor. Doktora kontrole gittim normal dedi ancak ben telaşlanıyorum çok fazla kan geliyor sanki acil yardım ederseniz sevinirim.

  • Meryem burma dedi ki:

    Slm bnde gov yüksek riskli çktı kolposkopi yapıldı parça alındı yara temizlenip yakıldı 1 gün kanama gldi hiç kanama yada akıntı glmyr normalmi

  • Meryem burma dedi ki:

    Hpv riskli

  • Esra dedi ki:

    Merhaba, bendede yüksek riskli hpv var 2 tane. Gecen hafta rahim agzında yaram yakıldı. Hpv için yapılabilecek hiçbirsey yokmus. Sadece yara iyileştikten sonra bağışıklıgı güçlü tutmak gerekiyor. Ev yogurdu, kefir yiyerek gibi… yılda 1 hpv tarama tiplendirme testi yaptırıp ilerleme veya gerileme var mı kontrol ettirmek gerekiyor. Simir temiz cıktıgı sürece korkulacak çok bişey yok.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

#hamileykenben

Hamilelik fotoğraflarınızı İnstagram'da #hamileykenben hashtag’i ile paylaşın, anasayfamızda size ve bebeğinize yer verelim :) Fotoğraflarınız editör onayından sonra sitemizde yer almaktadır.

MAİL ABONELİĞİ
Bu site, sağlık hizmeti vermemektedir, sitedeki bilgiler tıbbi bir öneri yerine geçmez ve sadece bilgi amaçlıdır. Hastalıkların tanı ve tedavileri yalnızca uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilebilir.