Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri

Rahim Ağzı Kanseri Nedir?

Vücudumuzdaki hücrelerin sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişmesi için hücrelerinin sürekli olarak kendilerini yenilenmesi gerekmektedir. Sürekli olarak sağlıklı bir şekilde bölünmeye devam eden hücreler sayesinde vücut sürekli olarak diri kalacaktır. Kontrolsüz olarak bölünmeye başlayan hücreler ise tümör olarak adlandırılır ve vücudumuz için ciddi anlamda tehlikeli etkiler ortaya çıkarırlar. Vücutta meydana gelen kontrolsüz hücre bölünmelerin bazıları iyi huylu olabilirken, bazıları da kötü huylu olarak tanımlanmaktadır. Kötü huylu hücreler genellikle kontrol altına alınamaz ve daha sonra kanser olarak adlandırılır. Kötü huylu hücreler özellikle kadınların büyük bir bölümünde rahim ağzı kenarlarında sağlıklı dokulara zarar vererek kendini göstermeye başlıyor. Kanser hücreleri sürekli yayılma özelliği gösterdiği için fazla vakit kaybetmeden kontrol altına almak gerekiyor. Aynı zamanda vücudun herhangi bir yerinde oluşmuş olan kanser hücreleri kolay bir şekilde yayılabileceği için kan ve lenf sistemini kontrol etmek oldukça zor. Doktorlar tarafından uygulanmakta olan tedaviler mümkün olduğu kadar kanserin vücuda yayılmadan engellenmesi üzerine oluyor. Rahim ağzı olarak bilinmekte olan serviks kanseri dünya genelinde kadınlarda en çok görülmekte olan kanser türü olarak biliniyor. Bu istatistiksel verilere rağmen smear testi uygulamakta olan ülkelerin sıklığı son yıllarda azalma göstermiştir. Aslında kadınlar hayatları boyunca bu kanser türü ile ilgili olarak risk altındadır. HPV virüsünün vajinaya bulaşması rahim kanserinin ortaya çıkmasına ciddi anlamda öncülük ediyor. Az önce de bahsetmiş olduğumuz smear testi kadınlardaki HPV virüsünün olup olmadığı ile alakalı tespitlerin yapılması için kullanılıyor. Bu yüzden de kadınların hepsi (menopoz olanlar da dahil olmak üzere) düzenli olarak smear testi yaptırmalıdır. Son yıllarda tıp dünyasında yaşanan gelişmeler sayesinde HPV virüsünün üremesine karşı olarak hazırlanmış olan oldukça işe yarar bir aşının olduğunu da söyleyebiliriz. Genel olarak 9-45 yaş aralığında yer alan tüm kadınlara uygulanabiliyor. Aşıları yaptırdıktan sonra düzenli olarak smear testini yaptırmaya da devam ederseniz rahim kanserinin ortaya çıkma ihtimali daha az olacaktır.

Belirtileri Nelerdir?

Vücutta zaman içerisinde oluşmaya başlayan kanserli hücreler çeşitli belirtiler ile kendini gösterebilir. Eğer bu belirtilerin hangisi olduğu konusunda bilgi sahibi olursanız, başınıza böyle bir şey geldiği zaman çok daha kısa süre içerisinde tespit etmeniz mümkün olacaktır. İlk olarak rahim içerisindeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmaya başlamasıyla beraber cinsel ilişki sırasında vajina etrafında ağrı ve lekelenmeler gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bunun dışında ise adet dönemleri geçmesine rağmen vajinal kanamalar meydana geliyorsa, büyük ihtimalle rahim içerisindeki hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde bölünmesi bu durumun ortaya çıkmasına sebep oluyordur. Her ne kadar bu iki temel üzerine kurulmuş belirtiler olduğunu söylesek de bazı rahim ağzı kanserleri kendini hiç belli etmeden vücut içerisinde çoğalmaya devam edebilir. Bununla beraber belirtiler ortaya çıktığı zaman kanser hücreleri vücudunuzdaki diğer organlara da yayılmış olabilir. Eğer bahsetmiş olduğumuz belirtilerden herhangi bir tanesi çok az da olsa ortaya çıkmaya başlıyorsa, kesinlikle vakit kaybetmeden doktora gitmek sizin hayatınızı kurtarabilir. İlerlemiş kanser hücrelerinin ortaya çıkarmış olduğu belirtiler ise başlangıç seviyesinden biraz daha fazla olacaktır. İlk olarak bacaklarda bir miktar şişme ve idrar yapma sırasında acı hissetme gibi durumlar ortaya çıkabilir. Eğer rahim içerisinde oluşmuş kanser hücreleri diğer organlara kan ve lenf sistemi ile taşınmışsa organların çalışmasının da önüne geçebilir. Her ne kadar kanser hücresi diğer organlara yayılmış olsa da kimi insanlarda uygulanmakta olan tedaviler sayesinde iyileşmek mümkün olabiliyor. Bu yüzden de kanser tedavisinde en çok dikkat etmeniz konulardan bir tanesi sürekli olarak morali yüksek tutmak olacaktır. Ancak bu şekilde kanser hücrelerini yenebilir ve sağlığınıza tekrar kavuşabilirsiniz.

Serviks Kanseri Nedenleri

Rahim kanseri kadınlarda genel olarak HPV virüsünün bulaşması ile ortaya çıkıyor. Bahsetmiş olduğumuz bu virüs tipi yaklaşık olarak 100 farklı türe sahip olduğu için kesin olarak engellenmesi ne yazık ki mümkün değildir. 100’ü aşkın virüs arasında bazıları kanser ortaya çıkarma riskini oldukça arttırırken, bazıları da göz ardı edilebilir seviyededir. Serviks kanserine sebep olan HPV tip 16 ve 18 olarak bilinmektedir. Bahsetmiş olduğumuz bu virüsün kadından erkeğe veya tam tersi şekilde cinsel ilişki sırasında fiziksel temas yüzünden bulaşması mümkündür. Hatta cinsel ilişkiye tam olarak girilmemiş olsa bile tensel bir temas olursa, virüs karşı cinse buluşabiliriz. Bazı kişilerin vücudunda bulunmakta olan bağışıklık sistemi HPV virüsünü yok edebilir. Fakat az önce de bahsetmiş olduğumuz gibi yüzün üzerindeki tür arasından kendi bağışıklığınızın olduğu ile karşı karşıya kalmanız kesin değildir. Eğer bağışıklık sistemi virüsü tanımazsa ve herhangi bir müdahalede bulunmazsa HPV virüsü normal hücrelerin içerisine girer ve burada kuluçka dönemine yatar. Yaklaşık olarak HPV taşıyan kadınlar 6 ile 24 ay arasında virüsü vücudunda taşımaya devam ediyor. Bu süre içerisinde virüsler herhangi bir şekilde bulaşmış olduğu kişiye rahatsız güvenmediği için tespit edilmesi oldukça zor. HPV virüsü ile karşılaşmak istemiyorsanız kontrolsüz cinsel ilişkiden uzak durmanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü özellikle son zamanlarda yediğimiz besinlerin kalitesinin ciddi anlamda düşmesi ve sürekli olarak radyasyon içeren ortamlarda bulunmamız sebebiyle kanser riskinin çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Tanımadığınız kişiler ile cinsel ilişkiden kaçınarak bir miktar da olsa rahim ağzı kanserinin bulaşma riskini azaltabilirsiniz.

Rahim Ağzı Kanseri Teşhisi

Kanser vücutta üretmeye başladıktan sonra eğer zamanında smear testi uygulanırsa kanser hücreleri kolay bir şekilde tespit edilebilir. Eğer siz de kanser hücresi olup olmadığı ile ilgili emin olmak istiyorsanız, düzenli olarak bahsetmiş olduğumuz testi uygulamak, sağlığınızı korumanız açısından işe yarayacaktır. Doktorlar tarafından uygulanmakta olan testin bazı aşamaları vardır. İlk olarak testte girdiğinizde doktorlar tüm rahim ağzında bulunmakta olan bölgelerin yüksek teknolojiye sahip olan mikroskoplar ile incelemeye başlayacaktır. Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olan virüsler bahsetmiş olduğumuz mikroskoplar ile kolay bir şekilde tespit edilebilir. Daha sonra ise eğer herhangi bir olumsuz durum söz konusu olursa doku örneği alınacak ve incelemek amacıyla laboratuvarlara gönderilecektir. Laboratuvarlarda yapılmakta olan araştırmalar, alınmış olan dokular içerisindeki mikroorganizmalar hakkında çok daha kesin bir şekilde bilgi verecektir. Bahsetmiş olduğumuz bu uygulamalar sayesinde aslında rahim kanseri hücrelerinin olup olmadığını tespit etmek oldukça kolaydır. Fakat toplumumuzda ne yazık ki düzenli olarak doktor kontrolünden geçmek çok fazla alışık olduğumuz bir durum olmadığı için genel olarak kanser hücreleri gözden kaçabiliyor.

Rahim Ağzı Kanseri Risk Faktörleri

Herhangi bir kişide kanseri hücrelerinin meydana gelip gelemeyeceğini tam olarak belirlemek ne yazık ki mümkün değildir. Fakat yine de bazı faktörler kanserlerin oluşma riskini ciddi anlamda artırıyor. Siz de az sonra bahsedecek olduğumuz unsurlardan mümkün olduğu kadar uzak durarak kanser ile karşı karşıya kalmak riskinizi azaltabilirsiniz. İlk olarak günlük hayatta yüksek radyasyona maruz kalmamak gerekiyor. Çünkü hücrelerin her birinin kendine özgü bir işleyişi vardır. Yüksek miktarda alınmakta olan radyasyon ise hücrelerin kontrolünü kaybetmesine ve buna bağlı olarak da kanserleşmeye sebep olabilir. Diğer dikkat edilmesi gereken bir durum da cinsel ilişkiye girilirken genellikle insanlar ilk cinsel ilişkisini oldukça genç yaşlarda yaşadığı için korumasız bir şekilde davranıyor. Erkeklerde sünnetin yapılmamış olması kanser olanakları ciddi anlamda artırır. Aynı durumu kızlar için de korunmasız cinsel ilişkiye girmek olarak tanımlanabilir. Az önce de bahsetmiş olduğumuz gibi virüsler vücutta iki yıla kadar cansız bir şekilde yaşamaya devam edebilir. Bu süreç içerisinde kontrolsüz bir şekilde cinsel ilişki yaşamak virüslerin başka insanların bulaşmasında ve doğal olarak kanserinin ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Sigara kullanımı da kanser riskini arttıran durumlar arasında yer almaktadır. Her ne kadar sigara kullanımı genel olarak akciğer kanserine sebep oluyor olarak bilinse de rahim kanseri üzerinde de ciddi anlamda etkilerinin olduğu son zamanlarda kanıtlanmıştır. Sağlıklı bir yaşama sahip olmak kanser ve diğer hastalıklar için oldukça önemli. Eğer gereğinden çok daha kiloluysanız ne yazık ki risk taşıdığınızı söyleyebiliriz. Bununla beraber fazla miktarda çocuk doğurmak, sebze ve meyve konusunda yeteri kadar beslenmeme ve vücuda mineral vitamini takviyesi almamak kanserin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Her şey bir yana her ne kadar düzenli yaşıyor olsanız bile kanser riskini devam ediyor. Bu yüzden de mutlaka düzenli olarak doktor kontrolünden geçmek en garanti çözüm yöntemlerinden bir tanesi olacaktır.

Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Serviks kanseri ile ilgili olarak hangi tedavi yönteminin uygulanacağına karar verirken öncelikle kanserin hangi aşamada olduğunu tespit etmek gerekiyor. Tedaviyi uygulamak için görev alan kişiler genellikle jinekologlar oluyor. Serviks kanserine karşı ülkemizde en çok kullanan tedavi yöntemleri cerrahi müdahaleler ve radyasyon tedavisi olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde doktorlar kanserlerin tedavisi için hala yeni yöntemler bulmaya çalışıyor. Serviks kanserini tedavi etmek için kullanılan yöntemler lokal veya sistemiktir. Lokal olarak bilinen tedavi türü genellikle bölgesel olarak kanser hücrelerine odaklanır ve bu bölge üzerine çalışarak kanser hücrelerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olur. Genellikle ülkemizde lokal tedaviler uygulanır ve bu esnada cerrahi müdahaleler kullanılabilir. Cerrahi tedavi sırasında kanserli hücreler herhangi bir yanlış işlem sonucunda kolay bir şekilde yayılmaya başlayacağı için oldukça hassas olmak gerekiyor. Radyasyon ise vücut içerisine herhangi bir bıçak girmeden, sadece belirli ışınlar ile tedaviyi amaçlar. Radyasyon ile tedavi edilmekte olan hastaların aynı zamanda kemoterapi gibi yan tedavi yöntemleri ile de desteklendiği görülmüştür. Kemoterapi ve ilaç tedavisi sayesinde vücuttaki hücrelerin bölünmesi kısa süre içerisinde kontrol altına alınabilir. Kemoterapi genel olarak kanser hücrelerinin bölünmesini durdurur. Kullanılmakta olan ilaçlar ise bölünmesi durmuş olan hücrelerin öldürülmesine yardımcı olur.

Hamilelik.com.tr