Normal Adet Düzeni Nasıl Olmalı?

Mens olarak adlandırılan regl, adet düzeni genel olarak 28 günde yenilenen bir döngüye sahiptir.  Kız çocuklarından göğüslerin büyümesinden yaklaşık 2 yıl sonra başlayan adet düzeni, her kız çocuğunda aynı yaşta görülmemektedir. Adet döngüsünün genellikle 9 ile 16 yaşları arasında başlaması sağlıklı olarak nitelendirilir. 16 yaşından sonra dahi başlamamış adet dönemi söz konusu olduğu takdirde muayene olmak ve uzman bir doktora danışmak şarttır. 16 yaşını geçtikten sonra başlamayan adet dönemi genellikle ciddi problemlere yol açmaktadır.

Adet döngüsü 2 günden 8 güne kadar sürebilir. Fakat 2 günden az ve 8 günden fazla olması durumunda bir düzensizlik olduğu kabul edilir. Kanama miktarı ise ortalama 40 ml olmakla birlikte en fazla 80 en az 20 ml olmaktadır. Bu ölçüler günde yaklaşık üç ile beş pet değiştirmenin normal olduğunu göstermektedir.

Kız çocuklarının ergenliğe başladıkları dönemle birlikte adet dönemi başlar ve kadın vücudunda yumurta rezervlerinin son bulduğu menopoz dönemine kadar bu döngü devam eder.

Normal bir adet dönemi üç aşamadan meydana gelmektedir.

• Bunlardan ilki tıbbi terminolojide foliküler faz olarak olarak geçen ve uzunluğu kadından kadına değişen döneme verilen isimdir.
• Yumurtlama dönemi olarak bilinen ovülasyon döneminde 28-32 gün boyunca olgunlaşmış olan yumurtaların vücuttan kan vasıtasıyla atılması durumudur ve ikinci döneme denk gelmektedir.
• Son dönem olan luteal faz dönemi ise neredeyse tüm kadınlarda 14 gün sürmekte olan döneme verilen isimdir. Gebelik oluşmadığı takdirde luteal fazda salgılanan progesteron hormonu salgılanmayı bırakır ve kanama vasıtasıyla atılır. 14 gün sabit olmamakla birlikle neredeyse tüm kadınlarda sabit olarak görülmektedir. Yumurtlama tarihini yaklaşık olarak adet döngünüzden 14 gün çıkartarak hesaplayabilirsiniz. Yumurtlama tarihinin 14 günden birkaç gün fazla veya az olması durumu problem teşkil etmez.

Bu üç aşama ve süreç her kadında aynı şekilde görülmeyebilir. Bu durum herkes için kesinlikle bir problem olduğunu göstermemekle birlikte, bir rahatsızlığın belirtisi de olabilir. Bu nedenle döngüyle ilgili herhangi bir problem hissettiğiniz takdirde önlem almanız ve nedenlerini öğrenmeniz gerekmektedir.

Adet düzensizliği tıbbi olarak nasıl tedavi edilir?
Adet düzensizliğinin birden fazla sebebi olabileceği gibi bazı sebepler tıbbi çözümler de gerektirebilir. Bunun için öncelikle bir uzman tarafından muayene edilmek gerekmektedir.

Rahim ağzından vajinaya optik bir cihaz ile girilerek incelenmesinin tıbbi terminolojideki karşılığı olan histeroskopi, adet düzensizliği yaşayan kadınların ciddi bir probleme sahip olup olmadıklarını tespit etmekte kullanılır. Histeroskopi sonucunda rahim içi kamerayla yaklaşık 30 dakikada incelenip monitöre aktarılır. Bu operasyon genel olarak kürtaj imkanından faydalanmak isteyen veya hamileliği engelleyen sebepleri öğrenmek isteyen kadınlara uygulanır. Bu sayede doğurganlığın önünde herhangi bir engel olup olmadığı keşfedilir. Dolayısıyla, adet döngüsünü de engelleyen nedenler keşfedilmiş olur.

Adet düzensizliği önemli bir rahatsızlığın belirtisi olabilir mi?
Genellikle adet düzensizliği ciddi bir rahatsızlığın belirtisi olarak görülmemektedir. Fakat yine de ciddi boyutta düzensizlik yaşanması halinde bunun sebepleri öğrenilmelidir. Bu sebepler genel olarak hormonal olabilmekle birlikte birtakım çevresel faktörler de adet düzensizliğine sebebiyet vermektedir.

Adet düzeninin hangi nedenlerden ötürü kaynaklandığı durumu da önemli bir rahatsızlığın belirtisi olup olmayacağı hakkında bilgi verebilmektedir. Örneğin psikolojik durumlar ve mevsim geçişlerinde görülen adet düzensizlikleri ciddi bir rahatsızlığın belirtisi olmazken hormon ile ilgili nedenlerden kaynaklanan adet düzensizliklerinde mutlaka bir uzmana danışmak ve muayene olmak gerekmektedir.

Adet düzensizliğinin nedenleri nelerdir?
Adet düzensizliği önemli bir rahatsızlığın sebebi olabileceği gibi bazen geçici bir durum olup çok kısa bir dönem için görülebilir. Adet düzensizliğinin başlıca nedenleri şunlardır;

• Mevsimsel değişiklikler: Mevsim geçişlerinde adet döngüsünde düzensizliklerin gözükmesi durumu her kadında görülebilir ve bir problem olduğu anlamına gelmez.
• Doğum kontrol hapı kullanımı: Doğum kontrol haplarının vücut üzerinde yan etkileri olduğu bilinmektedir. Yüksek derecede östrojen ve progesteron hormonları içermeleri nedeniyle, doğum kontrol hapları vücuttaki hormon dengesinde neden olduğu değişiklikler sonucunda adet döngüsü üzerinde etkili olmaktadır. Bu etki genellikle adet süresinin 28 günde gerçekleşiyorsa daha uzun veya kısa olması şeklinde görülmektedir.
• Altta yatan hastalıklar: Kanser, tümör gibi neredeyse tüm vücudu etkileyen ciddi düzeyde olan hastalıklar adet döngüsünü de etkiler. Adet düzensizliğinin nedeni olan altta yatan hastalıklardan başlıca olanı tıbbi literatürde iyi huylu tümör olarak geçen myomlardır.
• Psikolojik nedenler: Depresyon, stres, anksiyete gibi nedenler vücutla ilgili dengeleri de etkileyebilmektedir.
• Hormonsal problemler: Bazı hormonların olması gerekenden farklı olduğu durumlarda kadınlarda adet döngüsü farklılaşır ve bazen aylarca görülmeme durumu da mümkündür.
• Tiroid rahatsızlıkları: Tiroid hastalıkları, tiroid bezi problemleri ve guatr gibi sorunlar kadın vücudunu oldukça fazla etkilemekte ve adet döngüsünü bozabilmektedir.
• Beslenme düzensizlikleri: Düzensiz ve yanlış beslenme durumu hem hormonları hem de kadın vücudunda belli bir düzende gerçekleşmesi gereken adet döngüsünü olumsuz olarak etkilemektedir. Aşırı yağ tüketimi, fast food tercihleri ve vücuda yararı olmayan birçok besin bu düzensizliğe neden olabilmektedir. Bunun yanısıra adet düzensizliğinin başlıca nedenlerinden biri de yetersiz beslenmedir. Yetersiz beslenildiği takdirde vücut mahrum kalacak ve döngüyü yenilemekte yetersiz kalması kaçınılmaz olacaktır.

Adet düzeni ne zaman sonra erer?
Adet dönemi, kadın vücudunda bulunan tüm yumurtalık rezervlerinin tükenmesiyle birlikte sonra erer. Menopoz olarak adlandırılan bu dönemin tam olarak hangi yaşta başladığını söylemek mümkün değildir. Çünkü tamamen kadın vücudundaki yumurtalık rezervlerine bağlıdır. Yumurta rezervi bittiği anda adet döngüsü kendisini yenilemeyi bırakır ve menopoz döneminin başlangıcıyla birlikte adet döngüsü tamamen biter.

Bunların yanısıra her ay kadın vücudunda gerçekleşem üç aşamalı adet düzeninde olgunlaşan yumurtalık döllenmediği takdirde döngü yenilenmez ve adet kanamaları durur. Gebelik ve emzirme dönemlerinde adet döngüsü devam etmez. Gebelik ve emzirme dönemlerinde dikkat çekici bir farklılık görüldüğü takdirde sebebi araştırılmalıdır çünkü riskli bir duruma yol açabilir.

Hamilelik.com.tr