Bebek Bakımında Doğru Bilinen 10 Yanlış

Bakımda Önemli Noktalar

Aileler bebeklerin bakımlarına ne kadar özen gösterirlerse hem beden olarak hem de zihinsel olarak o kadar hızlı ve iyi bir gelişim gösterecektir. Bu yüzden aileler bebeklerin gelişimleri sırasında doğru bilinen yanlışlardan kaçınılması gerekir. Aileler ne kadar dikkatli olursa bebekler için o kadar iyi olacaktır. Yeni doğum yapmış anneler ve yeni baba adayları bazen bu noktalarda pek de deneyimli olmadıkları için ne olduğunu anlayamazlar. Onlara doğru gelen yanlışlar da olabilir. Bu yüzden herkesten görülen şeylerin doğru olduklarını düşünmek yerine gerçekten araştırılarak yaklaşılması gerekecektir. Aileler sadece bebekler doğmadan değil annelerin hamilelik süreçlerinde dikkat etmesi gereken noktaları vardır. Bundan dolayı her şeyi tam araştırarak doğru bir şekilde yaklaşmak annelerin hamilelik süreçlerinde de bebeklerin daha iyi bir şekilde gelişmelerine katkı sağlar.

Ailelerin doğru bildikleri yanlışlar da vardır. Bu yanlışları da daha çok aileler yapmaktadır. Anne ve babaların yapmış oldukları hatalara yönelik tespitler bebeklerin gelişimlerine olumsuz yönde etkilemektedir. Bunların neler olduğuna da dikkat etmek gerekir. Bunlar;

• İlk gün annelerin sütleri gelmeyebilir. Doğumdan sonra bebeklerin ilk olarak direk annelerin yanlarına verilmesi gerekir. Bebekler doğdukları anlarda zaten emme iç güdüsüne de sahip olmaktadır. Annelerin göğüslerinden ilk emzirme sırasında ortalama olarak bir çay kaşığı kadar süt gelebilir. Her emme de bu süt miktarı biraz daha artış gösterecektir. Anneler ilk başlarda bir kaşık kadar süt gelmesinden dolayı sütleri gelmiyor diye düşünebilir. Ama bu yeni doğum yapılmasından dolayı olmaktadır. Tabi ki de tek nedeni de bu değildir. Bazen anneler stresli zamanlar geçiriyor olabilir. Stresli dönemler ve ortamlar her zaman süt kesilmesinde bir miktar da olsa kesilme gibi durumlar meydana gelebilir. Endişeli ve stresli ortamlardan uzak kalmak oldukça önemli olmaktadır.
• Anneler sürekli bebeklerini emzirmeliyim diye de düşünebilir. Fakat yeni doğan bebekleri her saniye emzirmek yerine daha çok bebekler için iki saat ara ile emzirmek daha doğru olacaktır. İlk hafta doğum içinde bu sıklıklar hem olası olarak gerçekleşen fizyolojik sarılıkların daha hızlı geçmesini sağlar. Hem de sütün bebeklerin ihtiyacı kadar artmasını sağlar. Aksi halde bebeklerin ihtiyaçlarına göre artmazsa ya fazlası gelip göğüslerde ağrı yapabilir ya da az gelerek bebeklerin aç kalmasına neden olabilir. Daha sonra ilerleyen günler içinde bebeklerin sürekli olarak memede kalması süt birikmesine de engel olacak ve bu durum da bebeklerin aç kalmasına ve doymamasına da işaret eder. Göğüslerin uç kısımlarında istemsiz olarak oluşan yaralar çıkabilirken bebeklerin aç kalmalarına da neden olabilir.
• Evde daha önceden beslenmekte olan kediler ve köpekler olabilir. Anneler ve babalar yeni doğan bebekler geldiği zaman bu tüylü olan kedi ve köpekleri de uzaklaştırmak isteyebilir. Daha çok bebeklerin yaşam alanlarına uygun olarak antikor üretme çabasında olarak bağışıklık da kazanırlar. Yaşam alanlarını değiştirmek bebeklerin yaşadıkları alanların stresli olarak gelişmelerine de neden olur. Bu yapıya göre olan aileler daha çok bebekler göre değil de bebeklerin ailelere göre yaşaması gerekir. Hayvanların bebeklere zarar verecek gibi durumları olmadığı için de hayvanları evlerden uzaklaştırmaya da pek gerek yoktur.
• Aileler geleneksel hale gelen bebekleri uyurken sallama yöntemlerini de tercih edebilirler. Anne karnında olan bebekler daha doğmadan önce de karında sallanmaya başlarlar. Bu sallama işlemleri anne karnında oldukları zamanda orta kulak içerisinde yer alan vestibüler sisteminin uyarılmasının da katkı sağladıkları denge yeteneklerinin daha hızlı gelişmesine katkı sağlayarak olur. Hafif ve küçük ritimleri yakaladıktan sonra bebekleri sallamakta da pek bir sorun yoktur.
• Anneler bebekleri uyurken hem karanlıkta olmasına hem de sessiz bir ortamda olmasına oldukça özen gösterirler. Bebeklerin uyuması için çok şeye de gerek yoktur. Eğer bebekler düzenli olarak annelerini emmiş, altları temizlenmiş ve gazları da çıkarıldıysa uykuyla ilgili pek de sorun yaşamazlar. Yeni doğan bebeklerin uyku süreli beden yapılarına göre değişirken ortalama olarak yirmi saat olmaktadır. Bu süre her gelişim dönemlerinde değişiklik göstermeye de başlar. Geceleri bebeklerin vücutlarında laktik asit sayesinde uyku hormonu salgılanmaya başlar. Her ne kadar aile karanlık ortamda uyumasını daha doğru görseler bile gece lambalarında uyumaları daha çok etki etmektedir. Gün doğmaya başladığı an bebeklerin uyudukları ortamların karanlık olmasını engellemek adına ışıkların girmesi için perdeler açılmalı ve hatta biraz da olsa havalandırılmalıdır. Her ne kadar ses olursa olsun ya da gün ışığı dahi olsa bebeklerin uyumalarına engel olan bir problem olmaz.
• Anneler bebekler üşüyor diye algılayabilir ve buna engel olmak için ellerine eldiven takmalıyım diye düşünebilir. Fakat bebekler bulundukları ortama göre kısa süre içinde alışır ve ortama da rahat bir şekilde bağışıklık kazanırlar. Oldukları odaların ortalama olarak 20 ve 22 derce arasında olması bebekler için en uygun sıcaklık olmaktadır. Bebeklerin el ve ayak uçlarında yer alan periferik kan sistemleri doğumlarından itibaren gelişim göstermeye başlar. Bu yüzden bedenine oran ile bebeklerin el ve ayakları daha soğuk olabilir. Eğer bebekler bir de iki buçuk kilogram ve bunun altında olan değerlerde doğdu ise beden ısısını korumaları daha zor olacaktır. Bu anlarda ebeveynlerin bebeklerin uygun sıcaklıkları elde edebilmesi için daha kalın kıyafetler ya da uygun sıcaklıklar içinde olmasına özen göstermesi gerekir.
• Yeni doğan bebeklerde gaz yoktur. Sütün inmesi ya da daha çabuk çoğalması için anneler bebekleri oldukça sık emzirirler. Tabi ki bebekler sütleri annelerinden emerken bir yandan hava da yutmuş olma ihtimalleri vardır. Anneler bu anlarda bebeklerinde gaz yoktur diye düşünüyor olsalar bile hava yutmuş olmalarından dolayı gaz oluşabilir. Bebekler ilk doğdukları andan itibaren anneler tarafından emzirilmelerinin ardından gazlarının da çıkarılması gerekir.
• Bebekler ilk doğdukları anda çok kaka yapabilir ve bunların yeşil olması meydana gelebilir. Aile bireyleri bu noktalarda bebeklerini üşüttüklerini ve hasta olduklarını düşünebilirler. Bu tabi ki de tamamen yanlış olan bir durumdur. Eğer bebekler sürekli kaka yapıyor ve her bez açıldığı anda kaka yapıyorsa bu durum bebeklerin hasta olduğunu değil düzgün bir şekilde besleniyor olduğuna işaret etmektedir. Yeni doğan bebeklerin sürekli emmeleri olmasından dolayı ortalama olarak bir gün içerisinde dört ya da dokuz kere kaka yapması da normal olmaktadır. Bebeklerin kaka yapmalarından daha çok yapmamalarından korkulması gerekir. Çünkü bebekler yeteri kadar beslenmiyor gibi bir şeyleri işaret ediyor olabilir. Bebeklerin hem doğru hem de yeteri kadar besleniyor olması sonucu sarı ve partiküllü yapıda olan kakaları yaparlar. Yeşil kaka ise bebeklerin daha çok fazla emiyor olduğuna da işaret etmektedir. Bağırsaklar içerisinde emilmiş olarak yer alan kaka daha çok sarı renkli olur. Yeşil kakalar bebeklerin çok emmesinden kaynaklı olarak işlenmeden beden dışarısına atılmasına neden olur. Bu durumun üşütmek ya da hasta olmak ile en ufak bir alakası yoktur.
• Bebeklerin her altı açıldığı zaman anneler pişik olsa da olmasa da bebeklere pişik kremi sürmek isteyebilir.  Pişik kremleri üretim sırasında çok yoğun ve kalın olarak üretilmesi sağlanır. Sürülen bölgeleri daha çok tamamen steril bir şekilde olmasını sağlarken hava almadan korunmasını da sağlar. Sürülen bölgelerde direncin daha çok düşmesi de gözlenecektir. İlerleyen zaman dilimleri içerisinde tekrar yeni bir ajan ile karşılaşabilir. Direncin düşmesinden dolayı da enfeksiyon ya da şiddetli pişik resmi olması dikkatleri çekecektir. Eğer pişik varsa kullanılması daha uygun olacaktır. Kullanım sırasında bol sürmek yerine yeteri kadar sürmek daha uygun olacaktır. Bebeklerin bedenlerinde pişik olmasına engel olmak için dikkat edilmesi gereken noktalardan bir tanesi de bebeklerin altlarına temiz olan bezleri tekrar takarken altlarının kuru olmasına dikkat etmek de fayda olacaktır. Bebeklerin eğer popo kısımları nemli kalırsa hazır bezlerin yapıları nedeni ile hava almaz ve tekrar pişik olabilirler.
• Aileler ilk doğdukları zaman bebekleri kundaklama yollarını tercih ederler. Tabi ki bu durum da pek doğru olan bir durum değildir. Bebeklerin anne karınlarında olan hareketleri alanlarının dar olmasından dolayı kısıtlı olması da gerekir. Annelerin karnında olan bebekler kollarını alanlarının yeteri olduğu kadar uzatabilir ve istedikleri gibi rahat hareket edemezler. Doğdukları anda özgürlüklerine kavuşmuş olmasından dolayı el ve kol hareketlerini istemsiz bir şekilde kullanırlar. Bu hareketlerden bazı anlarda bebekler kendileri dahi korkarlar. Bebekler ilk doğdukları anda bebeklere yarım bir şekilde kundak yapmak daha doğru olacaktır. Hem bebekler kendilerini korkutmaya engel olurken hem de daha rahat hareket ederler. Fakat tam kundak yapmak bebeklerin gelişimlerini olumsuz yönde etkileyecek olmasından dolayı dikkat etmekte de fayda vardır.

Annelerin böyle anlarda her şeye dikkat etmeleri oldukça önemli olmaktadır. Ailelerin doğru bir şekilde bildiği bu yanlışlardan uzak kalmaları onların daha rahat hareket etmesini sağlar. Bebeklerin gelişimleri konusunda önemli bir durum olurken her zaman ailelerin böyle şeylere dikkat etmesi gerekir. Sadece bebeklerin dikkatli bir şekilde her şeyi yerine getirmesi aileler için de önemli olmaktadır.

Hamilelik.com.tr