Jinekolojik Kanserlerin Tedavisinde Laparoskopi

Laparoskopi Tedavisinin Avantajları Nelerdir?

Laparoskopi tedavisi uygulandığı zaman hastalar tedavi sürecinden daha hızlı bir şekilde çıkabilmektedirler. Hastalar tedaviden kısa bir süre sonra taburcu olabilirler. Hastaların vücut formları da laparoskopi tedavileri ile herhangi bir bozulmaya uğramaz ve güven altında tutulur. Açık ameliyat olarak adlandırılan ameliyatlardan daha az ağrı ortaya çıkmaktadır. Fizik kondisyonu yükselen hastaların yaşam kaliteleri de yükselir.

Jinekolojik Kanserlerin Tedavisinde Laparoskopi

Laparoskopi tedavisi son 30 yılı aşkın süredir jinekoloji içerisinde kullanılan ve açık cerrahi operasyonlara alternatif olarak değerlendirilen bir tedavi yöntemidir. Laparoskopi tedavisinde hastaların karın bölgesine bakılabilmesi için açık cerrahide olduğu gibi büyük kesiler açılmaz. Bunun yerine daha ufak deliklerden sokulan bir kamera kullanılır. Hızlı bir iyileşme süresine sahip olan laparoskopi tedavisi aynı zamanda çok az ağrılıdır. Hastanede kalış süresi ise son derece kısadır. Bu sebeple, günümüzde pek çok farklı durumda laparoskopi tedavisi uygun görülmektedir. Elde edilen görüntülerin detaylı olması ve büyütülebilme özelliği olması komplikasyon risklerini de azaltabilmektedir.

Laparoskopi, dış gebelik ameliyatları, kronik pelvik ağrıları, ksıırlık, histerektomi gibi jinekolojik rahatsızlıkları tedavi edebilmektedir. Ayrıca tüp ligasyonu, over kistlerinin dışarıya alınması gibi durumlarda da laparoskopi kullanılabilmektedir. Laparoskopinin avantajları olduğu gibi diğer tüm tedavi yöntemlerinde olduğu gibi birtakım farklı riskleri de mevcuttur. Deneyimsiz kişiler tarafından uygulandığı zaman laparoskopi sonrasında damar ve bağırsak komplikasyonları ortaya çıkabilir.

Laparoskopi Tedavisinde Hangi Aletler Kullanılır?
Laparoskopi tedavisi genel anestezi altında uygulanabilen bir tedavi şeklidir. Genel anestezi altında uygulanan bu tedaviden sonra ameliyatın türüne göre aynı gün veya bir sonraki gün evinize geri dönebilirsiniz.

Laparoskopi tedavisi uygulanırken kullanılan en önemli alet endoskoptur (Kamera). Farklı boyutlarda olan kameraların değişik görüş açıları vardır. Tedavi uygulanırken ilk önce verres iğnesi adı verilen özel iğne ile göbek deliği üzerinden karın boşluğuna giriş yapılır. Bu bölgenin içerisi CO2 gazı ile 4-5 lt şişirilir. İçeride meydana gelen basınç 12 ile 15 mmHg olacak şekilde gaz akışına eşlik eder. İşlem sonrasında endoskop uygulanabilmesi için 10 mm’lik trocar göbek deliğine koyulur. Elde edilen görüntüler 2 veya 3 boyutlu olan özel ekranlara net bir şekilde yansıtılır. Doktorlar kameranın büyütme ve yakınlaştırma özelliklerini kullanarak inceleme yapmaya başlar. Laparoskopik cerrahi aletler için ise 2 veya 3 adet 5 mm’lik trokar kameralardan elde edilen görüntülere göre yerleştirilir.

Uygulanacak olan cerrahi işlemin ihtiyaçlarına göre farklı forsepsler kullanılır. Dokuların kesilmemesi ve koagule edilmemesi için farklı enerji tiplerinden yararlanılır. Damarları kapatabilmek için ligaklipler, yıkama ve temizlik için ise suction-irrigation kanulleri kullanılır.

Laparoskopi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Jinekolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan laparoskopi işleminde hastaların diğer operasyonlarda da olduğu gibi ilk önce tam bir hikayesi alınmalıdır. Daha sonra ise fizik muayenenin uygulanması gereklidir. Hastalarda ciddi hastalıklar, abdominal ve diafragmatik hemiler, ileus var ise doktorun önce bu hastalıklar üzerine yoğunlaşması gerekir. Laparoskopi işlemi yapılmadan önce kan ve biyokimya tetkiklerinin yapılması ve daha önce yapılmamış ise pap smear testinin de yapılması gerekir. Hastalara uygulanacak olan işlemler ile ilgili detaylı bir bilgi verilmelidir. Ayrıca tedavinin yararları ve potansiyel komplikasyonlar ile ilgili de hastalar bilgilendirilmelidir ve onay sürecine geçilmelidir.

Cerrahi işlem sırasında kullanılacak olan tüm aletlerin çalışır durumda olması cerrahi operasyonu yapacak kişinin sorumluluğundadır. Işık kaynakları ve insuflatör testleri yapılmalıdır. Hastanın operasyon öncesinde en az 1 gece önce bağırsak temizliği yapılmalıdır. Tedavinin başlayabilmesi için uygulanacak anestezinin etki edebilmesi için hastaların en az 6 saat boyunca bir şey yememiş olmaları gerekmektedir.

Laparoskopi için gerekli olan pozisyon dorsal litotomi pozisyonudur. Hastalar bu pozisyona getirildikten sonra sinir yaralanmaları oluşmaması için doktor tarafından gerekli incelemelerin yapılması gerekir. Laparoskopi uygulanacağı zaman koter kullanılması gerekiyor ise ground-plate hastanın kalça bölgesine yapılmalıdır.

İnsuflasyon verres iğnesinin doğru yere getirildiğinden emin olunduktan sonra gaz 5 ile 10 mmHg aralığında bir basınç ile hastaya uygulanmalıdır. Daha yüksek bir basınç ortaya çıktığı zaman preperitoneal ve intraabdominal viscus içerisindesorun oluşabilir. Omentumda olma ihtimali bu tür durumlarda tekrar değerlendirilmelidir. Basınç yüksek geldiği zaman abdominal duvar el ile tutulur ve yukarıya doğru kaldırıldıktan sonra iğnenin açısı tekrar değiştirilir. Eğer bu manevralar başarısız sonuçlanırsa iğne çıkartıldıktan sonra tekrar giriş yapılır. Gazın miktarı anestezinin derinliği, hastanın durumu, boyu, kullanılacak trokarların boyutlarına göre değişebilmektedir.

Laparoskopi Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Laparoskopi tedavisi eğer tanısal amaçlı olarak yapılacak ise 20 ile 30 dakika gibi kısa bir süre içerisinde tamamlanacaktır. Ancak hastaların operasyon için hazır hale getirilmesi, uyutulması ve uyandırılması için 40-45 dakikalık bir süreye ihtiyaç duyulacaktır. Tedavi edici olarak laparoskopi uygulanacak ise tedavinin şekline göre işlem birkaç saat boyunca sürebilir.

Örneğin, laparoskopi tedavisi yapılarak myom çıkartılması gerekiyor ise 50 dakikalık bir süreye ihtiyaç duyulacaktır. Ancak rahim alınması gerekiyor ise uygulanacak olan laparoskopi işlemi 1 ile 2 saat kadar sürecektir.

Gerekli görüldüğü takdirde pek çok defa laparoskopi tedavisi olunabilmektedir. Laparoskopi tedavisi uygulandıktan sonra tedavinin ne kadar etkili ve verimli olduğunu görebilmek için hastalara tekrar laparoskopi uygulanabilir. Laparoskopi bu tür durumlarda hastalara altı ay aralıklar ile ikinci ve üçüncü defa uygulanmalıdır.

Bütün cerrahi operasyonlarda olduğu gibi laparoskopi tedavisinde de belli başlı birtakım komplikasyonlar ortaya çıkabilmektedir. Yakın bölgedeki organların hasar görmesi, kanama ve enfeksiyon gibi riskler mevcuttur. Fakat tecrübeli bir kişi tarafından uygulanan laparoskopi işleminden sonra bu tür problemler çok düşük bir ihtimal ile ortaya çıkmaktadır.

Laparoskopi Sonrası İyileşme Nasıl İlerler?
Laparoskopi tedavisi uygulandıktan sonra hastalar anestezinin etkisi geçene kadar yoğun bakımda tutulurlar. Daha sonra hastalar özel hasta odalarına çıkabilirler. Vital bulgular ise hemşireler tarafından kontrol edilerek doktora rapor edilir. 4 ile 6 saat gibi bir süre boyunca ağız yolu ile bir şey alamayacağınız için damar yolu ile serum verilir. Bu süreç içerisinde ayağa kalkabilecek hale gelene kadar idrar yolunda da kateter mevcut olarak durur. Hafif ağrılar ve mide bulantıları normaldir. Bu ağrıların azaltılabilmesi için doktorunuz size serum yolu ile uygun ilaçları verir. Uygulanan laparoskopi tedavisinin şiddetine göre 8 ile 48 saat içerisinde doktor tarafından size verilecek olan ilaçları alarak evinize dönebilirsiniz. 4 ile 10 gün içerisinde ise normal gündelik yaşantınıza ve iş hayatınıza geri dönebilirsiniz.

Laparoskopinin Yan Etkileri Nelerdir?
Laparoskopi tedavisinde ciddi komplikasyonlar nadir olarak ortaya çıkar. Fakat bazı durumlar ortaya çıktığı zaman doktorunuza başvurmanız gerekebilir. Bunlar;

  • Şiddetli ve geçmeyen karın ağrıları
  • Bulantı ve kusma
  • 38 ve üzeri ateş
  • Kesi yapılan yerde kanamalar
  • İdrar yaparken şiddetli ağrı hissetmek
  • 24 saati geçen süreden sonra bağırsak hareketlerinin olmamasıyla birlikte gelen şişkinlik ve ağrılar

Laparoskopi Tedavisi Yapılamayacak Durumlar Nelerdir?
Laparoskopi tedavisinin bazı durumlarda hastalarda ciddi komplikasyonlara yol açtığı bilinmektedir. Bu tür risklerin iyi bir şekilde araştırılması ve hastalara doğru tedavi şeklinin önerilmesi gereklidir. Daha önce geçirilmiş olan abdomimal operasyonlar var ise dikkat edilmelidir. Büyük karın ameliyatlarından sonra karın iç kısmında bağırsak ve omentum yapışıklıkları ortaya çıkmış olabilir. Laparoskopi ucu keskin olan aletlerin karın bölgesine sokulmasını gerektirdiği için ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.

“Morbid obezite” adı verilen rahatsızlık da laparoskopi için risklidir. Karın duvarında aşırı yağ dokusu olacağı için hastanın karın bölgesine ulaşmak biraz zorlayıcı olabilir. Bu sebeple, daha uzun olan trokarlara ihtiyaç duyulur. Obezite olan hastaların uzun süre boyunca baş aşağı pozisyonda durmaları da karın içindeki gaz basıncının artmasına yol açabilir. Ameliyat uygulanırken yağ dokuları ve bağırsaklar da görüş alanını kısıtlayabilir.

İleri yaş ve ciddi kalp ve damar hastalıkları olan kişiler için de laparoskopi riskli olabilir. İlerleyen yaşlarda ameliyatı komplike edebilecek olan sistemik kardiovasküler ve akciğer hastalıkları ortaya çıkabilir. Bu sebeple, laparoskopi uygulaması bu tür kişiler için uygun olmayabilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

#hamileykenben

Hamilelik fotoğraflarınızı İnstagram'da #hamileykenben hashtag’i ile paylaşın, anasayfamızda size ve bebeğinize yer verelim :) Fotoğraflarınız editör onayından sonra sitemizde yer almaktadır.

MAİL ABONELİĞİ
Bu site, sağlık hizmeti vermemektedir, sitedeki bilgiler tıbbi bir öneri yerine geçmez ve sadece bilgi amaçlıdır. Hastalıkların tanı ve tedavileri yalnızca uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilebilir.