Rahim Ağzı Yetmezliği Nedir?

Rahim ağzı yetmezliği durumu hamileliğin 4,5,6 aylarında gerçekleşen acısız düşük yapmaya sebebiyet verebilmektedir. Rahim ağzı yetmezliği olan anne adayında düşük esnasında neredeyse hiç ağrı görülmez. Kapalı ve sert halde olması gereken rahim ağzı, rahim ağzı yetmezliği görüldüğü takdirde daha gevşek ve yumuşak bir haldedir. Böylelikle olması gereken zamandan daha erken açılan rahim sebebiyle gelişimini tamamlayamadan dünyaya gelen bebek yaşamını kaybeder.  

Rahim Ağzı Yetmezliği Sebepleri Nelerdir?

Rahim ağzı yetmezliği anne adayının daha önce gerçekleştirmiş olduğu doğum varsa bu doğumun zor geçmiş olmasından kaynaklanabilmektedir. İdeal süreden sonra gerçekleştirilmiş olan kürtaj sonucunda da rahim hasar görebilmektedir. Kürtaj yaptırılacağı takdirde rahimde herhangi bir hasar görülmesini önlemek için gebeliğin maksimum 2.5 ayında yaptırılması gerekmektedir. Bu süreden sonra gerçekleştirilen kürtaj kalıcı hasarlar verebilmektedir.

Rahim ağzı yetmezliğinin başlıca nedenleri arasında genetik faktörler yer almaktadır. Genetik faktörlerin yanı sıra bağ dokusunda yetersizlik olması durumu da rahim ağzı yetmezliğine neden olabilmektedir.

Rahim Ağzı Yetmezliği Belirtileri Nelerdir?

Rahim ağzı boyunun olması gerekenden kısa olması durumu rahim ağzı yetmezliğine işaret etmektedir. Ultrasonografik inceleme sonrasında anne adayının rahim ağzı yetmezliği durumuna sahip olup olmadığı acısız bir şekilde tespit edilebilmektedir.

Rahim ağzı yetmezliği sebebiyle daha önce geçirdikleri gebeliklerde problem yaşamış olan kadınların yeniden gebe kalma durumlarına ayrıca dikkat etmeleri ve kadın doğum doktoruna bu durumu bildirmeleri gerekmektedir.

Rahim Ağzı Teşhis ve Tedavisi Nasıl Gerçekleştirilir?

Rahim ağzı yetmezliğinin cerrahi olmayan bir tedavisi bulunmamaktadır. Rahim ağzı yetmezliği tedavisinde kullanılan tedavi serklaj tedavisi olarak bilinmektedir. Serklaj tedavisi iki yöntemle yapılabilmektedir. Bunlardan biri koruyucu diğeri acil serklaj olmaktadır.

Serklaj tedavisi rahim ağzının gebelik sonuna kadar dikilmesi ve bu sayede rahmin erken açılmasının önlenmesidir. Tedavi sırasında rahim ağzı dikilir, bağlanır ve büzülür. Rahim ağzına dikiş dikilmesi de mümkündür.

Koruyucu serklaj tedavisi daha önce gerçekleşmiş olan gebelikleri rahim ağzı yetmezliği sebebiyle erken doğum veya düşük ile sonlanan kadınlara uygulanmalıdır. Aynı zamanda ultrason sonucunda rahim ağzı yetmezliği teşhis edilmesi durumunda koruyucu serklaj uygulanabilmektedir. Rahim ağzı kanseri ile ilgili bir operasyon geçirme durumunda da uygulanabilen koruyucu serklaj herhangi bir sebepten ötürü zor bir doğum geçirmiş olan kadınlara da uygulanabilmektedir.

Gebelik sürecinde 12 hafta ile birlikte gerçekleştirilen ultrasonografide rahim ağzı 2/2.5 cmden kısa ise koruyucu serklaj tedavisine başlanılabilir.

Serklaj riskleri sebebiyle önemli bir tedavidir ve rahim ağzı yetmezliği görüldüğü takdirde serklaj tedavisine acilen başlanılmalıdır. Koruyucu serklaj tedavisi genel olarak hamileliğin 3 ve 4. aylarında yapılabilmektedir.

Bir diğer serklaj tedavi yöntemi olan acil serklaj ise hamileliğin 7.ayından önce, doğum başlamadığı takdirde gerçekleştirilen muayenede rahimde açılma veya incelme görülmesi durumunda uygulanır. Daha önce erken doğum gerçekleştirmiş olan kadınlarda rahim ağzı uzunluğu 2 santimden kısa ise acil serklaj yöntemi uygulanmaktadır. Acil serklaj tespit edildiği takdirde vakit kaybetmeden bir uzman tarafından yapılmalıdır.

Her iki serklaj tedavisinde de tedaviye başlanmadan önce bebeğin canlı olup olmadığı ve gebelik yaşı uzman tarafından öğrenilmelidir. Ayrıca tedavi öncesinde anne adayı idrar yolu enfeksiyonuna sahipse öncelikle enfeksiyon tedavi edilmelidir. Vajinal enfeksiyon görüldüğü takdirde bu durum giderilmeden tedaviye başlanılmamalıdır.

Serklaj Tedavisinin Riskleri Nelerdir?

Serklaj tedavisinde uygulanmakta olan genel anestezi nedeniyle ameliyat sırasında problem yaşanması durumu olasıdır. Tedavi sebebiyle doğum ağrıları erken başlayabilir, hamilelik suyu erken gelebilir, rahim ağzında yırtılma görülebilir. Serklaj tedavisi sonrasında kasılma ve kanamalar görülmesi, suyun olması gerekenden erken gelmesi gibi durumlar görüldüğü takdirde acilen bir uzmana danışılmalıdır. 38 derecenin üzerine çıkan vücut sıcaklığı da tehlike arz edebilmektedir. Vajinadan gelen akıntı ve kokular da bu dönemde ciddiye alınmalıdır.  

Doğum esnasında veya aşırı kanama görüldüğü durumlarda kesinlikle serklaj tedavisi uygulanmamalıdır. Bunun yanı sıra bebeğin yani fetüsün cansız olması halinde, su kesesinin kapalı olmaması durumunda ve rahimde iltihap bulunması durumunda kesinlikle serklaj tedavisine başlanılmamalıdır.

Serklaj tedavisi sonrasında hasta yeterince istirahat etmeli, vücudunu zorlayacak ağırlıkta yük kaldırmamalıdır. Ayrıca hastanın bir süre cinsel ilişkiden uzak kalması tavsiye edilmektedir.  Gerektiği takdirde doktor tarafından ilaç tedavisi de başlatılabilmektedir.

Serklaj Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Genel anestezi kullanılarak yapılmakta olan serklaj tedavisinde alınan anestezi oranının hem anneyi hem bebeği olumsuz etkilememesine dikkat edilir. En sık kullanılan serklaj tedavi yöntemine McDonald serklaj olarak bilinmektedir ve şu şekilde yapılmaktadır;

1. Gerekli hijyenik önlemler alındıktan ve ortam bakterilerden arındırıldıktan sonra rahim ağzı özel bir dikiş ipliği kullanılarak dikilir.
2. Genel anestezi altında olan hasta beslenmesine dikkat etmelidir ve gece yarısından sonra hiçbir şey tüketmemelidir.
3. Ameliyat gerçekleştirildikten sonra hastanın bir süre hastanede istirahat etmesi gerekmektedir.
4. Ameliyat sonrasında rahim kasılmaları gerçekleşebilmektedir ve bu sebeple doktor tarafından verilen ilaçları kullanmanız gerekebilir.
5. Tüm işlemler sonrasında kanama görülmesi durumu normaldir.

Hamilelik.com.tr