Hamilelikte Vejetaryenlik

Hamile anne adayı vejetaryen ise bir diyetisyenden yardım alarak alternatif besinler konusunda bilgilenmelidir.

ejetaryen beslenme şeklinin hamilelikteki etkileri konusunda çeşitli görüşler vardır. Yaşamsal süreç beslenerek devam ettirilir. Vejetaryenlik ise beslenme sürecinde hayvansal gıdalar tüketmeden beslenmek demektir. Hamilelik dönemi ise beslenmeye en çok dikkat edilmesi gereken bir dönemdir.

Hamilelikte Vejetaryenlik

Bilinçli bir biçimde hayvansal gıdaların yerini alacak nitelikteki besinlerin telafisi ile eti ve et ürünleri aratmayacak ölçülerde uygulandığında hamilelik açısından pek de önemli riskler oluşturmayacağı savunulmaktadır.

Hamilelik Ve Vejetaryen Diyet;
Hamilelik süreci, enerji ile proteinin ilk sıralarda yer alarak besin ihtiyacının arttığı bir dönemdir. Proteinsiz bir hamilelik düşünülemeyeceğinden protein içeren farklı besin, vitamin ve minerallerle telafi edilmelidir. Vejetaryen diyetin hem olumlu, hem de olumsuz tarafları vardır.

Vejetaryen diyetin olumlu yanları;

  • Kolesterol riskini azaltır
  • Vejetaryen diyet, yüksek oranda lif( fiber) içermesidir. Lif içeren besinler sindirim sistemi için yararlıdır, besinler kolay hazmedilir.
  • Kabızlığa karşı çok iyi gelir.
  • Kalp ve damar rahatsızlıkları riskini en aza indirir.
  • Vejetaryen anne adayının gebelik şekerine yakalanma riski, diğer hamile anne adaylarına göre daha düşük bir risk teşkil etmektedir.

Vejetaryen diyetin olumsuz yanları;

  • Folik asit eksikliği ve hamileliğin ilk ayındaki öneminin beraberinde getireceği risklerle karşılaşılabilir.
  • Organizmanın sağlıklı işleyebilmesi için hayvansal gıdalara da ihtiyaç duyulmaktadır. Vegan ya da frutarian beslenme şekli insanlar için uygun değildir. Hamileler için ise son derece risklidir.
  • Lokto ve ovo vejetaryanizm, gibi vejetaryen çeşitleri beraberinde dışarıdan verilen mineral ve vitaminler ile hamilelik sürdürülebilir.
  • Diyetisyen kontrolü olmaz ise vejetaryanlıktan kaynaklanan eksikliklerin vitamin ve minerallerle desteklenmesi aksayabilir.

Yeterli protein almak için mutlaka et yemek gerekmez. Süt, ayran, yoğurt, cacık gibi süt ürünleri ile yumurta tüketilmesi de protein ihtiyacını karşılamaktadır. Ayrıca, demir, kalsiyum, D vitamini, folik asit, B12 vitamini ve çinko da çok önemli, mutlaka tüketilmesi gereken vitamin ve minerallerden olup, özellikle hamile olan bir anne adayı için çok daha fazla önem taşımaktadır.

Son trend “anti- aging” adı verilen bir başka diyet şeklidir. Vejetaryen gibi sebze ağırlıklı beslenilen bu diyette; Koyu yeşil renkli sebzeler çim suyu ( buğday suyu) klorofilli baklagiller, badem, ceviz, fındık, omega3, susam yağı, keten tohumu ağırlıklı olarak tüketilirken güneş battıktan sonra hiç bir şey yiyip içmemek, doğal ( organik) beslenmek gibi bazı ilkeleri bulunmaktadır.

Anti-aging sistemi, bireyi daha sağlıklı ve dinç yapan bir beslenme sistemi olarak benimsense de uzun vadeli bir yaşam tarzı belirleyen kişilere daha uygundur. Hamilelik süreci ise kısa bir dönemdir ve hamilelik döneminde anne adaylarının uygulaması önerilmez. Çünkü ana öğün dışında öğün olmadığı gibi gün batımından sonra hiç bir şey yememek gerekmektedir. Oysa hamileler 3 ana öğün arasında ara öğünleri de aksatmamalıdır. Hatta yatmadan önce bile süt ve küçük atıştırmalıklar önerilmektedir.

Vejetaryen olan kadınlar, hamilelikten sonra da bu alışkanlıklarını sürdürmek isterler. Ancak bu durum oldukça tartışmalıdır.

Bazı gruplar, hayvansal gıdalar tüketmeyen, özellikle et yemeyen hamilelerin bu ihtiyaçlarını, baklagillerden, yumurtadan, alabileceğini savunurken, bir diğer grup, et ürünlerinin de tüketilmesi gerektiğini savunarak, vejetaryen anne adayının mutlaka et tüketilmesi gerektiğini iddia etmektedirler. Fakat genel anlamda bakıldığında vejetaryen eşliğinde yani vejetaryenliği devam edilirken takviye vitamin ve mineraller alınarak bu eksikliğin giderilmesi sağlanmaktadır.

Hamile anne adayının, bebeği riske sokmadan da vejetaryen beslenmesinde bir sakınca olmadığından yaygın biçimde görülmektedir. Ancak, hayvansal gıda yememek, ne kadar kesin kurallarla engellense de proteinsel sağlık riskleri hem anne adayı hem de bebek için o kadar yüksek olmaktadır.

Vejetaryenlik Çeşitleri;
Vegan; Katı kuralları olan vejetaryenlerdir. Sadece bitkisel gıdalar tüketerek beslenirler. Her türlü hayvansal gıdayı reddederler. Et başta olmak üzere, süt, yumurta, tereyağı, kaymak, peynir gibi akla gelebilecek her türlü hayvansal gıdadan elde edilen besinleri asla tüketmezler.

Percetarion; Sadece balığın olduğu bir vejetaryenliktir. Yani sadece balık yemek serbesttir.

Frutarian; Vegan ile aynı katılıktadır fakat hayvansal ürünlerin yanında bitkinin koparılıp ya da sökülüp yenmesinden çok dalından koparmaktan yana olan sebze ve meyveleri tüketen bir kurallar zincirine uyarlar. Örneğin; Ağaçtan meyve koparıp yemek serbest iken, yere ekilmiş bir sebze örneğin havuç, patates gibi tüketince tekrar ekmeyi gerektiren sebzeleri tüketmezler. Yani dalından koparınca çilek gibi tekrar ekmeye gerek kalmadan seneye meyve verecek olanları tüketip, tekrar ürün vermesi için tohum atmak, fide dikmek gibi sebzeleri tüketmemek gibi kurallara uyan vejetaryenliktir.

Ovo Vejetaryen; Sadece yumurtanın bulunduğu yani, yumurta yemenin serbest olduğu vejetaryenlik çeşididir.
Lokto Vejetaryen; Sadece mandıra ürünlerinin bulunduğu vejetaryenliktir. Yani; Süt, kefir, dondurma, kaymak, tereyağı, yoğurt, ayran kımız, cacık, sütlü tatlılar gibi çoğaltılabilir.
Lokto Ovo Vejetaryenlik; Sadece mandıra ürünleri ( süt ve sütten yapılan ürünler) ve yumurta tüketilir. Et ve et ürünleri kesinlikle tüketilmez.
Semi Vejetaryenlik; Hayvansal gıda olarak; balık, kümes hayvanları, yumurta, süt ve süt ürünleri bulunur. Yani, kırmızı et yasağı dışında diğer hayvansal gıdaların tüketilmesinde yasak konulmamıştır.

Hamilelik döneminde en tercih edilen beslenme, vejetaryanlıktan uzak, her tür besin grubundan ürün tüketerek bu sürecin geçirilmesidir. Ancak; Katı kurallı vejetaryenlik yerine biraz daha sınırları( kısıtlamaları) kaldırarak örneğin; Locto ovo vejetaryenlik gibi uygulanabilir. Sadece et yemeyen fakat diğer hayvansal ürünleri tüketebilen tarzda beslenerek bebek gelişiminde risklere meydan bırakmamalıdır. Kuru baklagiller etin yerini tutsa da diğer süt ve süt ürünlerinin tüketilmesinde kesinlikle önemli yararlar bulunmaktadır.

Sonuç olarak doktor kontrolü ve diyetisyen takibi ile vejetaryen anne adayları da bazı ince çizgilere dikkat ederek yani küçük detaylara uyarak sağlıklı bir gebelik dönemi geçirebilmektedirler.

Akdeniz mutfağı olarak bilinen ve ağırlıklı yeşillik ile bitkisel beslenme türünün baskın olduğu, et olarak da balığın ön planda tutulduğu bir beslenme çeşidini içerir. Vejetaryen anne adayları için en uygun olan beslenme türü için Akdeniz mutfağını işaret etmektedir. Ayrıca bol baklagil tüketilmesi bebek için de, anne adayı için de önemsenmelidir.

Vejetaryenlik Hangi Besinlerin Tüketilmesini Reddeder?
Vejetaryenlik kendi aralarında farklı gruplara ayrılsa da genel anlamda ve toplu olarak bakıldığında, hayvansal olarak akla gelebilecek her türlü besini reddeder.

Kırmızı et; Küçükbaş hayvanlar, büyük baş hayvanların etleri
Tavuk eti; Tavuk, hindi, kaz gibi kümes hayvanlarının etleri, hatta yumurtaları
Balıketi; Tatlısu balığı, tuzlu su balığı ve havyarları
Süt; Süt ve sütten yapılan her türlü ürün ( yoğurt, ayran, peynir çeşitleri, dondurma ve diğer sütlü tatlılar) gibi çoğaltmak mümkündür.

Vejetaryenlik, beslenme konusunda seçilen bir yaşam tarzıdır. Kimi zaman ömür boyu sürer kimi zaman hafifleterek devam eder.

Ancak hamilelik dönemi geçici bir süreç olup anne adaylarının bu dönemi çok dikkatli ve özenli beslenerek geçirmesi gerekmektedir. Bu konu bebek sağlığı için de çok önemlidir. Bu nedenle de vejetaryen anne adaylarının doktoruna bu konuda danışmalı ve hamilelik sürecinde bebeği en iyi şekilde besleyebilmek ve bazı alternatif yiyeceklerin tüketilmesi konusunda bir diyetisyenden yardım alması gerekmektedir. Düzenli bir beslenme programına uyan, hamilelik sürecini egzersiz ve düzenli uyku düzeni ile sürdüren bir vejetaryen anne adayının sağlıklı ve sorunsuz bir bebek dünyaya getirmesinde bir sakınca bulunmamaktadır.

Folik asit hamileliğin ilk 28 gününde önemlidir, eksikliğinde bebekte kronik komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Koyu renkli sebzelerde bolca bulunur ve telafisi kısmen mümkündür. Süt ve süt ürünleri kalsiyum ve D vitamini destekçisidir, eksikliğinde ciddi risklerle karşılaşmak mümkündür. B12 eksikliği ise bebekte nörolojik sorunlar doğurabilmektedir.

Vejetaryenlik bir beslenme biçimidir ancak bu beslenme sistemi şayet hamile olan anne adayının ve bebeğinin sağlığını tehdit edecek ölçülerde ise yani, risk faktörü var ise vejeteryanlığın daha az kısıtlamalı seçeneklerini sadece hamilelik dönemine has olarak geçici bir süre için uygulamakta yarar vardır.

Bir kadın vejetaryen ise ve anne olmak istiyorsa öncelikle doktoruna ve yönlendirileceği diyetisyenine gitmeli, hangi tür vejetaryen olduğunu, neler tüketip neler tüketemediğini belirtmesinde yarar vardır. Çünkü hamile kaldıktan sonra ilk aydan başlayarak anne adayının beslenme tarzı büyük önem taşımaktadır. Dolayısı ile diyetisyen tüketemediği besin maddeleri yerine alternatif ürünler ile vitamin ve mineraller önererek bir beslenme listesi düzenleyerek anne adayına destek vermektedir. Böylelikle anne adayı vejetaryen olsa dahi ilk günden başlayarak kontrollü bir biçimde devam ettiği sürece sorunsuz bir hamilelik dönemi geçirebilmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

#hamileykenben

Hamilelik fotoğraflarınızı İnstagram'da #hamileykenben hashtag’i ile paylaşın, anasayfamızda size ve bebeğinize yer verelim :) Fotoğraflarınız editör onayından sonra sitemizde yer almaktadır.

MAİL ABONELİĞİ
Bu site, sağlık hizmeti vermemektedir, sitedeki bilgiler tıbbi bir öneri yerine geçmez ve sadece bilgi amaçlıdır. Hastalıkların tanı ve tedavileri yalnızca uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilebilir.