Laparoskopik Ovaryan Drilling

Laparoskopik ovaryan drilling operasyonu polikistik over (PCO) sendromunun görüldüğü durumlarda uygulanmakta olan cerrahi bir operasyondur. Polikistik over sendromu yumurtlamayı engellediği için gebeliğe imkan tanımayan bir durumdur. Bu da çocuk isteyen çiftler için aşılması gereken bir problem haline dönüşür. Laparoskopik ovaryan drilling sayesinde polikistik over sendromunun ortadan kaldırılarak yumurtlamayı sağlaması mümkün olmaktadır. Laparoskopik ovaryan drilling operasyonu LOD operasyonu olarak da bilinmektedir.

Laparoskopik ovaryan drilling operasyonu bir çeşit ovulasyon (yumurtlama) indüksiyon tekniğidir. Bu operasyon hastaya elektrokoter ya da lazer yöntemleriyle uygulanabilmektedir. Bu yöntemler yumurtalıklarsa ısı hasarı meydana getirdiği için iyileşmeyi sağlar. Yumurtalıklarda oluşan ısı hasarı dış güç olmaksızın kendiliğinden folikül gelişimini sağlayabilmektedir.

Laparoskopik Ovaryan Drilling Operasyonu Komplikasyonları Nelerdir?

Polikistik over sendromunda (PCOS) sıkça tercih edilen tedavi yöntemlerinden biri de laparoskopik ovaryan drilling operasyonudur. Çünkü bu operasyonun sonucunda çoğul gebelik riski yoktur. Ayrıca OHSS olarak bilinen yumurtalık (over) hiperstimülasyon durumu da meydana gelmez. Laparoskopik ovaryan drilling operasyonunda oluşabilecek riskler çoğunlukla cerrahi işlem esnasında ortaya çıkabilmektedir. Bu sebeple cerrah seçimi yaparken mutlaka tecrübeli ve alanında uzmanlaşmış bir cerrah tercih etmeye özen göstermek gerekmektedir. Doğru ve güvenilir bir cerrah, operasyonun komplikasyonlarını ciddi ölçüde azaltmaktadır.

Laparoskopik Ovaryan Drilling Operasyonu Nasıl Uygulanır?
Laparoskopik ovaryan drilling operasyonu uygulamasında tıbbi bir alet olan ovaryan diatermi kullanılmaktadır. Bu alet bir iğne şeklindedir. Bu iğne yumurtalıklara ile 5 saniyelik akımlar gönderilir. Bu akımların derecesi 30 watt kadardır. Her yumurtalığa 5 tane küçük delik açılarak operasyon uygulanır. Ovaryan diatermi işleminden sonra operasyon bölgesinin özel solüsyon yardımı ile yıkanması gerekmektedir. Bu yıkamanın nedeni ise yapışıklık oluşumu riskini en aza indirgemektir. Operasyonun uygun koşullar altında ve uzman bir ekip tarafından yapılması tüm bu riskleri oldukça azaltır. Laparoskopik ovaryan drilling operasyonunun lazer ya da elektrokoterle uygulanması gebelik şansı ya da yumurtalık sağlığı açısından herhangi bir fark taşımaz.

Laparoskopik Ovaryan Drilling Operasyonu Hakkında Bilinmesi Gerekenler?
Laparoskopik ovaryan drilling operasyonunun en büyük avantajlarından biri operasyon sonrasında doğal yollarla hamile kalma şansını yüksek tutmasıdır. Laparoskopik ovaryan drilling operasyonundan sonra kişinin gebelik elde etme oranı %60 – 70 arasında seyretmektedir. Operasyon sonrası yumurtlama düzeni ise daha büyük başarı oranına sahiptir. Laparoskopik ovaryan drilling operasyonu olan her 10 kadından 7 ila 9’u düzenli yumurtlama konusunda başarı elde etmektedir.

Laparoskopik ovaryan drilling operasyonundan sonra kişinin testosteron ve LH hormonlarında azalmanın olduğu saptanmaktadır. Bu durum gebelik şansını arttıran bir durumdur. Ancak bu durumda düşük yapma ihtimali de artış gösterir. Operasyondan sonraki kısa – orta – uzun vadede kişinin LH, testosteron, FSH ölçümleri değerlendirilir. Bu değerlendirmeler sonucunda belirtilen hormon seviyeleri normal değerlere taşınır.

Eğer kişide aşırı kilo problemi varsa, uzun süredir infertilite (kısırlık) problemi söz konusu ise ve hiperandrojenizm (erkeklik belirtileri bulguları) varsa laparoskopik ovaryan drilling operasyonunun başarı oranı düşüş göstermektedir.

Hamilelik.com.tr