Sezeryan Doğum Hamileliğin Kaçıncı Haftasında Yapılır?
Erken Düşük – Geç Düşük
Günümüzde her 6 kadından 1’i hayatında en az 1 kez düşük yapıyor. Hamileliğin ilk 12 haftası içerisinde meydana gelen düşükler “erken düşük” olarak adlandırılır. Gebeliğin 12. haftası ile 20. haftası arasında meydana gelen düşükler ise geç düşük olarak adlandırılır. 20. hafta ila 37. hafta arasında gerçekleşen doğumlar ise erken doğum olarak değerlendirilir.
Hamileliğin ilk 20 haftası içerisinde anne karnındaki fetusun ya da embriyonun rahimden dışarı atılmasıyla birlikte gerçekleşen olaya düşük adı verilir. Tüm dünya genelinde düşük vakasının % 80’i gebeliğin ilk 12 haftası içerisinde meydana gelir. Yaşanan düşük vakaları incelendiğinde en yaygın nedenin bebeğin kromozom yapısında bir sorun olması sonucuna varılıyor. Anne rahmindeki yumurtada ya da spermde herhangi bir kromozom sorunu olduğunda embriyoda gelişim normal bir şekilde devam etmiyor ve düşük gerçekleşiyor.
Düşük olaylarında annenin yaşı oldukça etkilidir. Genellikle 35 ila 45 yaş aralığında olan anne adaylarında düşük görülme oranı % 20 ila % 30 arasındadır. Fakat annenin yaşı 45 üzerinde olduğunda düşük görülme oranı % 50’ye yükselir. Bu da hamileliğin sağlıklı bir şekilde devam etme olasılığı ile düşük yapma olasılığı ile aynı olduğu anlamına geliyor. Kadınlarda daha önce birden fazla düşük yapma geçmişi varsa, bir sonraki gebeliklerinde düşük yapma riskleri, hiç düşük yapmamış olan kadınlara nazaran iki kat daha yüksek olabiliyor.
Kadının düşük yaptığına dair tanı konabilmesi için jinekolojik muayene gerekir. Muayene esnasında rahim ağzı ve rahim içerisi incelenir. Gebeliğe dair bir bulgu ya da bebeğe dair bir dok görünemezse hekim tarafından düşük teşhisi yapılır. Aynı zamanda ultrason muayenesine de ihtiyaç duyulabilir. Ultrason görüntülemesinde gebeliğin bozulduğuna dair bulguya rastlanması durumunda da tanı konur.
Pek çok nedene bağlı olarak düşük gerçekleşebilir. En yaygın düşük nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Düşük genellikle kendini kanama ile belli eder. Ancak kanama tek başına düşük tanısı konabilmesi için yeterli olmaz. Yaygın düşük belirtilerini şu şekilde gruplandırabiliriz:
Şiddetli ve yoğun vajinal kanama en yaygın düşük belirtisidir. Adet kanamasından farkı daha yoğun ve şiddetli olmasıdır. Düşük döneminde meydana gelen kanamada kanın rengi parlak kırmızı ya da kahverengimsi olabilir.
Kanamaya genellikle şiddetli ağrı da eşlik eder. Düşükte meydana gelen ağrı azalmaz ve ara ara geçmez. Daimi ve şiddeti artan bir karın ve kasık ağrısı söz konusudur. Zaman zaman kasıklarda ve karın bölgesinde kramplar da görülebilir. Bu durumda derhal bir hekime görünmek gerekir.
Bazen düşük esnasında kanama yerine hafif pembe renkte bir lekelenme de görülebilir. Bu lekelenmeye ağrı eşlik etmez. Bu nedenle anne tarafından bu lekelenme ciddiye alınmaz. Oysa hafif de olsa bir lekelenme meydana gelmesi düşük belirtileri arasında yer alır. Bu nedenle hekime görünmek gerekir.
Vajinadan katı kıvama yakın akıntı gelmesi de bir diğer düşük belirtisidir. Bu akıntının rengi genellikle pembeye yakın olsa da ender durumlarda kahverengi ya da kırmızı renkte de olabilir. Gebelik döneminde akıntıların artması normaldir. Ancak akıntının rengi beyaza yakın ya da şeffaf olmalıdır. Renkli akıntı durumunda derhal hekime görünmelisiniz.
Bel ve Sırt Ağrısı
Bazı kadınlarda düşük kendini sadece bel ve sırtta ağrı şeklinde belli edebilir. Belin alt kısmında hafif şekilde başlayan ve zamanla şiddetlenen ağrı düşük belirtisidir. Bu ağrı çoğu zaman daimi olmaz. Yaklaşık 15 ila 20 dakikada bir kesilir ve sonrasında yeniden başlar.
Gebelik Emarelerinin Kesilmesi
Düşük belirtileri arasında hamilelikle birlikte başlayan bazı emarelerin aniden kesilmesi de bulunuyor. Örneğin mide bulantısı, kusma, baş dönmesi hamilelikte yükselen HCG hormonu ve diğer hormon değişikliklerinden kaynaklanır. Bu belirtilerin aniden kesilmesi ise aslında düşük belirtisidir.
Düşük Önlenebilir mi?
Bazı durumlarda düşüğün engellenmesi mümkün olabilir. Ancak belirtiler anlaşıldığı anda derhal doktora görünmek gerekir. Erken teşhis düşüğün önlenmesi noktasında son derece önemli olduğundan vakit kaybedilmemesi gerekir. Hekim tarafından düşüğü önleyici özellikte olan iğne, serum ya da ilaçlar verilerek düşüğün önlenmesi mümkün olabilmektedir.
Bu düşük tipinde diğer düşük tiplerinde olduğu gibi rahim ağzında bir açılma meydana gelmez. Kanama hafif şekildedir ya da yoktur. Sadece bazı düşük önleyici ilaçların kullanımı ve yatak istirahati ile düşük önlenebilir. Ancak annenin uzun süre yatma pozisyonunda gebeliğini geçirmesi, ağır kaldırmaması, beslenmesine çok dikkat etmesi gibi oldukça özenli bir şekilde uyarıları dikkate alması gerekir. Düşük tehdidi tipinde gebeliklerin % 50’sinde düşük önlenebilmiştir.
Bu düşük tipinde rahim ağzı açılır ve bebeğin düşmesi kaçınılmazdır. Bu nedenle önlenebilme ihtimali olmayan bir düşük tipidir. Düşüğün gerçekleşmesinin ardından hekim tarafından rahim içerisinin mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Şayet rahim içerisinde parça kaldıysa derhal kürtaj işlemi yapılmalıdır.
Rahim içerisindeki bebek 7 ila 15 gün içerisinde aslında ölmüştür. Bir diğer durumda da bebeğin içerisinde olması gereken kese mevcuttur ve fakat bebek gelişmemiştir. Bu iki durum farkında olunmamış düşük olarak adlandırılır ve kürtaj işlemi ile bebeğin alınması gerekir.
Rahim içerisinde iltihap gelişmesi durumunda annenin hayatı da riske girmektedir. Bu durumda çoğu zaman düşük gerçekleşir ancak gerçekleşmemesi durumunda da kürtaj ile bebeğin alınması gerekir.
Düşükten Sonra Ne Zaman Hamile Kalınır?
Hekimler tarafından önerilen, düşük yapan kadınların yeniden gebe kalmak için bir süre beklemesidir. Düşükten sonrasında bir adet dönemi kadar beklemek gerekir. Bir adet kanaması geçirildikten sonra yeniden hamile kalınabilir. Düşük yapmak hamile kalma olasılığında herhangi bir değişime neden olmaz. Düşük yapan kadınların artık hamile kalmasının çok zor olduğu söylentileri asla gerçek değildir.
Kişinin Kendi Hatası Düşüğe Neden Olur mu?
Düşük vücut tarafından bebeğin rahimden atılması şeklinde gerçekleşir. Kişinin kendi hatasının düşüğe neden olma olasılığı aslında son derece düşüktür. Ancak gebelikte alkol, sigara ve uyuşturucu kullanımı başlı başına düşüğe neden olan unsurlardır. Bu nedenle kişinin kendi hatasının asla düşüğe neden olmadığını söylemek doğru olmaz.
Düşük Sonrasında Neler Yaşanır?
Düşük yaptıktan sonra birkaç gün boyunca hafif kramp ya da hafif ağrı şeklinde şikayetleriniz olabilir. Bu şikayetlerin birkaç günden daha uzun sürmesi halinde mutlaka hekim tarafından muayene edilmelisiniz. Kanama olması da normal bir durumdur. Bu kanama 1 ila 2 hafta boyunca devam edebilir. Ancak şiddetli olması tehlikelidir ve şiddetli kanama durumunda mutlaka hekime görünmelisiniz. Kanamaya kokulu akıntı eşlik ediyorsa enfeksiyon gelişmiş olma ihtimali son derece yüksektir. Yüksek ateş gibi durumlarda da hekime görünmeniz gerekir.
Benzer Konular:
Tekrarlayan Düşük ve Nedenleri
Hamilelik fotoğraflarınızı İnstagram'da #hamileykenben hashtag’i ile paylaşın, anasayfamızda size ve bebeğinize yer verelim :) Fotoğraflarınız editör onayından sonra sitemizde yer almaktadır.
1 Yorum
Merhaba iyi günler.6 haftalık gebeyim.Ve şuan devam eden kanamaların var.Ilk başta köyü kahverengimsi idi ama rengi biraz daha açılıyo.belim de ve karnında hafif ağrılar var.Domtoruma danıştım ama.kesenin yerinde durduğu soyledni.