Hamilelikte En Yaygın Endişe Kaynakları Nelerdir?

Hamilelik her kadın için özel bir dönemdir. Ancak beraberinde korkuların ve endişelerin yaşandığı bir süreçtir. Gerek ilk hamileliklerde, gerekse sonraki hamileliklerde anne adayları açısından çeşitli endişe kaynakları olur. Bunlar çoğu zaman çevreden duyulan kulaktan dolma bilgilerle şekillenir. Anne adayı hem kendi için, hem de doğacak bebeği için kendi kafasında çeşitli kurgular yapar. Anne adayları için hamilelikte en yaygın endişe kaynakları hakkında aşağıdaki sonuçlara ulaşabiliriz. Genellikle her kadın bunlardan birini ya da daha fazlasını yaşayabilir. Ancak bunları aşmak için bir uzmandan destek alınırsa, sorunsuz bir hamilelik geçirilebilir.

Hamilelikte en yaygın endişe kaynakları nelerdir?

Hamile olduğumu başkalarına ne zaman söylemeliyim?
Hamilelikte düşüklerin meydana gelmesi daha çok ilk 12 hafta içinde gerçekleşir. Bu nedenle başkalarına hamile olduğunuzu söylemek için, en azından ilk 12 haftanın geçmesini bekleyebilirsiniz. Ancak hamile olduğunuzu saklamak bazen çok zor olabilir. Bu nedenle ilk 12 hafta içinde hamilelik kontrolüne gider ve ultrason tetkikinde bebeğin kalp atışını izlerseniz, düşük riskinin az olduğunu düşünebilir ve hamile olduğunuzu en sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. Ayrıca Bakınız: Bebeğin Kalp Atışları Ne Zaman Duyulur?

Hamilelikte yememem gereken besinler var mı?
Beslenme sağlıklı bir hamileliğin temelini oluşturur. Bu yüzden anne adaylarının üç öğünde sağlıklı besinler tüketmesi önerilir. Besinlerini iyi pişmiş olanlardan ve hijyen koşullarda hazırlananlar arasından tercih etmelidir. Ancak buna rağmen uzak durmaları gereken yiyeceklerde vardır. Bunlar arasında; suşi, çiğ etler, az pişen sosis ve salam gibi besinler, iyi temizlenmemiş sebze ve meyveler, az pişmiş yumurta, pastörize edilmeyen süt ve süt ürünleri ilk sıralarda yer alır. Bunların dışında anne adayında bulunan bazı rahatsızlıklarda yiyeceklerinin arasında seçim yapmasına neden olabilir. Bunlar hakkında doktordan destek alınması ve yememek gereken yiyecekleri bu şekilde belirlemesi daha sağlıklıdır. Özellikle şeker hastası olan kadınlar normal zamandaki gibi bazı besinlerden uzak durmalıdır. Karbonhidratlı yiyecekler, şeker içerenler bu dönemde diyabetli anne adaylarına tavsiye edilmez.

Hamilelikte kahve içebilir miyim?
Kahve bildiğiniz gibi kafein içeren bir içecektir. Normal zamanda bile kahvenin aşırı tüketilmesi önerilmemektedir. Çünkü kafein uyarıcı bir maddedir. Dolayısıyla kalp atışını hızlandırır, kan basıncını arttırır. Bu etkiler hamilelik döneminde çok olumsuz belirtilerdir. Bu yüzden hamilelikte mümkün olduğu kadar kahve içmemeye özen göstermelisiniz. Kahvenin önemli bir etkisi de vücuttaki su oranını azalmasıdır. Bu yüzden kahve içen kişilerin bol suda içmesi önerilir. Vücudunuza aldığınız kafeinin plasenta aracılığıyla bebeğinizi de etkilemesi söz konusudur. Kadının uyku düzenini olumsuz etkiler, bebeğinde uyku düzeninde olumsuzluklara neden olur. Hamile kadınların kahve tüketimi konusunda yapılmış kesin araştırmalar bulunmamaktadır. Ancak uzmanlar kafeinin belirli oranda alınması konusunda hem fikirlerdir. Kahve tüketimi konusunda günde bir bardak tüketilmesinin uygun olduğunu belirtiyorlar.

Hamilelikte alkol alabilir miyim?
Hamilelik döneminde alkol hiç alınmaması gereken bir içecektir. Hamileliğin başlangıcından itibaren alkol kullanımı terk edilmelidir. Alkolün her miktarı gebe kadın için zararlıdır. Nadir durumlarda hamilelerin bir bardak şarap içmesi ağrıların giderilmesi açısından iyi olabilir. Ancak buna rağmen alkolün hamilelikte zararlı olduğu hiç unutulmamalıdır. Anne adaylarının alkolden uzak kalması sadece kendi sağlıkları için değil, bebeklerinin sağlığı içinde önemlidir.

Ayrıca Bakınız:

Emzirme Döneminde Alkol Kullanmak

Hamilelikte Alkolün Zararları

Hamilelikte baş ağrısı gibi ağrılar için ne alabilirim?
Hamilelikte ağrılar için kullanılabilecek ağrı kesici ilaçlar sınırlıdır. Hamileliğe zararı olmayan ilaçlar hakkında mutlaka doktora danışılmalıdır. Bu ilaçlar arasında Tylenol genellikle hamilelikte güvenilir bir ilaç olarak görülür. Buna rağmen her hamileliğin kendine özgü riskleri olabileceğinden, her kadına uygun olmayabilir. Sadece ilacın kullanımı değil, ilacın günlük dozajı bile doktor tarafından bireysel olarak ayarlanmalıdır. Doktorun önerisiyle kullanılan ağrı kesicilerle geçmeyen ağrılar içinde yeniden doktor desteği alınması ihmal edilmemelidir. Özellikle iburufen, aspirin hamilelikte kullanılmaması gereken ilaçlardır. Bu ilaçlar kanama riskine neden olup, hamilelikte düşük riskine yol açabilir. Her koşulda doktorunuzun önerisine uymanızı tavsiye ederiz.

Hamilelikte progesteron destekleri alınabilir mi?
Hamileliğin ilk 9-10 haftalarına kadar progesteron üretimi önemlidir. Çünkü bu hormon rahim içi dokusunu gebeliğe hazırlar, embriyonun güvenli bir şekilde rahme yerleşmesini sağlar. Plasenta oluşumundan sonrada hamileliğin devamı için gereken progesteron hormonunu plasenta üretmeye başlar. Gebe kadında progesteron hormonunu ölçmek zordur. Belli bir oran bu hormonun düşük olduğuna işaret olabilir. Bunun yanında kadının düşük öyküsü varsa, progesteron hormonu seviyesinin düşük olduğu anlaşılırsa, dışarıdan progesteron desteği doktor önerisiyle alınabilir.

Hamilelikte sauna, jakuzi gibi yerler güvenli mi?
Özellikle ilk üç ayda sıcak jakuzi, sauna gibi yerler kesinlikle önerilmemektedir. Böylesine sıcak ortamlar bebekte nöral tüp defektlerine yol açabilir. Ancak ılık ortamlar güvenli kabul edilir, aynı zamanda annenin rahatlamasına yardımcı olabilir.

Hamilelikte kedilerden uzak mı durmalıyım?
Evde kedi bakıyorsanız, kediniz dışarıda dolaşıyorsa, mutlaka toksoplazma testi yapılması için doktorunuza bilgi vermelisiniz. Hamilelik döneminde kedi kumunu kendiniz temizlememeli, kedinize temas ettikten sonra mutlaka ellerinizi yıkayarak dezenfekte etmelisiniz. Toksoplazma anne karnındaki bebeğe geçebilir, hamileliğin düşükle sonuçlanmasına neden olabilir. Bu nedenle kedilerden bir süre uzak kalmanız ve gereken önlemleri almanız daha doğrudur.

Hamilelik.com.tr